Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Flow: Bu Dünya Birlikteyken Yaşanır

Flow: Bu Dünya Birlikteyken Yaşanır

Yazar: Ömer Acıoğlu

Flow: Bu Dünya Birlikteyken Yaşanır

Herkese merhaba, sevgili sinefil baykuşlarım. Hazır Oscar sezonuna denk gelmişken, Oscar adayı olacak filmleri izlememek olmazdı. The Seed of the Sacred Fig, Maria ve en son All We Imagine As Light filmlerinden sonra, Oscar’da olay yaratacak The Brutalist filminden önce hepimiz Flow diyelim ve adından da anlaşılacağı üzere kendimizi ve ruhumuza bu filmin akışına bırakalım. Flow, 2019 yılında yaptığı ilk uzun metrajlı animasyon filmi Away ile hatırladığımız, 1994 doğumlu (aynı yaştaymışız) yönetmen Gints Zilbalodis’in yeni animasyonu. Film, bir sel felaketi yüzünden evi yıkılan ve yaşamak için bir tekneye sığınan bir kediyi anlatıyor. Bu film, önce Annecy Animasyon Filmleri Festivali’nde Jüri ve Seyirci ödüllerini, daha sonra da bu yılki Altın Küre Ödülleri’nde (Inside Out 2 ve Wild Robot’ın varlığına rağmen) En İyi Animasyon dalında ödül aldı. Eğer bu film Oscar’ı da alırsa, hiç ama hiç şaşırmayacağımı gönül rahatlığıyla söylebilirim. Başka Sinema dağıtımıyla, Mars Production tarafından bu Cuma günü gösterime girecek olan bu film, öncesinde bu Çarşamba günü Başka Çarşamba, ertesi gün de İstanbul Modern’in “Oscar’ın Yabancıları” kapsamında seyirciyle buluşacak. Şimdi gelin, hep birlikte görselliğiyle, müzikleriyle ve hikayesiyle şu güzelim animasyon filmini yakından inceleyelim ve güzel olup olmadığını kararlaştıralım.

Filmi yalnız yaşayan bir kara kedinin gözünden izliyoruz. Bu kara kedi, kendi halinde, yapayalnız yaşamakta ve herkese karşı mesafeli yaklaşmaktadır. Ancak o gün, canlıların yaşadığı bu güzelim dünyada bir sel felaketi meydana gelir. Bu sel felaketi, canlılarla dolu bu dünyayı altüst eder ve kedinin yaşadığı ev de bu felaket yüzünden harap olur. Kedimiz, birbirinden farklı türlerin yaşadığı bir tekneye sığınmak zorunda kalır. Daha sonrasında, önce birbirinden farklı özelliklere sahip bu canlılarla bağ kurar ve sonra da birlikte değişen dünyayla yüzleşir.

Bir kedinin gözünden izlediğimiz bu film, fırtınalı havaların, dalgalı denizlerin ve suyun altında kalan bazı anıtların eşliğinde bizi değişen insanlığın ve değişen dünyanın bilinmezliğine doğru, varoluşsal bir yolculuğa çıkarıyor. Filmde sadece her canlının bakışları ve refleksleri, filme apayrı bir ruh katmakla kalmıyor, aynı zamanda, “Aile nedir?” ve “Arkadaşlık nedir?” sorularını da sormayı ihmal etmiyor. Ayrıca bu film, diyalogsuz olmasıyla ruhumuzu bu filmin eşsiz dünyasına teslim etmemizi sağlıyor. Dolayısıyla anlatımı her açıdan bir ziyafete dönüşüyor. Yalnız bir konuda itiraf etmem gerekiyor; bu film bana PlayStation’da oynadığım Stray, Journey ve Shadow of the Colossus oyunlarını anımsattı başta.

Bu güzel anlatıma bir de elle çizilmiş görsellik eşlik ediyor. Başta ana karakterimiz olan kedimiz olmak üzere, her canlı baştan sona kadar öyle detaylı çizilmiş ki, filmdeki canlıların gerçekten de aramızda olduğunu hissediyorsunuz. Çizimlerin yanı sıra filmin öylesine güzel kamera hareketleri var ki, bazı sahnelerde hem geriliyor hem de gözleriniz doluyor. Yani anlayacağınız, tam bir görsel şölen.

Sesler ise tam anlamıyla “immersive” bir yöne sahip. Filmde gerçekten kediyle, köpekle, kunduzla birlikte hareket ediyormuş gibi hissediyorsunuz. Müzikleriyle de bir an bile gözünüzü alamıyorsunuz çünkü filmin müzikleri orkestral yapısıyla ruhunuzu fazlasıyla doyuruyor.

Tabii, bu filmde oyunculuklardan bahsedemiyoruz maalesef, bir animasyon filmi olduğunu var sayarsak; dolayısıyla yazmakta olduğum bu animasyon filminin de sonuna geliyoruz. Flow, sadece değişen dünyayla ve insanlıkla bizi yüzleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda, bu güzel dünyamızda ne kadar farklı olursak olalım birbirimize düşmanca değil, dostça davranırsak el ele vererek yaşanabilir bir dünya yaratmamızın mümkün olduğunu aktarıyor. Tıpkı Sezen Aksu’nun “Tükeneceğiz” şarkısında dediği gibi: “Her şey bir anda anlamsız gelecek, işte biz o gün tükeneceğiz. İşte biz o gün düşüneceğiz.” Evrensel bir dile sahip olmasının yanı sıra Altın Küre ve Oscar ödüllerini sonuna kadar hak ettiğini belirtmek isterim. Bir Cat Person olarak bu filmi mükemmel buldum.

Yazıyı bitirmeden, sevgili seyircilerimize bir mektubum var: Bilet fiyatlarının pahalı olduğunu biliyorum ve güvendiğiniz herhangi bir film dışında hiçbir filme para vermek istemiyorsunuz; haklısınız. Ki bir de sömestr tatilindeyiz. Yine de siz iyisi mi, kendinizi ve çocuklarınızı Rafadan Tayfa, Kutsal Damacana ve Sonic filmlerinden bir ayırın ve bu güzelim animasyon filmini bu Cuma günü mutlaka ama mutlaka seyredin. Hatta Çarşamba günü de seyredin. Güvenmeyip de filme para vermek istemiyor musunuz? O zaman, İstanbul Modern’de Perşembe günleri ücretsiz bir şekilde de gösterilecek. Yani ne yapın ne edin, ama bu filmi çocuklarınızla birlikte mutlaka izleyin, çünkü bu filmin eşsiz dünyası sizleri bekliyor.

Flow: Bu Dünya Birlikteyken Yaşanır

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...