Yüzbaşı Volkonogov Kaçtı: Acımasızlığın ve Acının Birleşimi (İKSV Özel)
41. İstanbul Film Festivalinde izleme fırsatı bulduğum Yüzbaşı Volkonogov Kaçtı (Kapıtan Volkonogov Bezhal) 1930 yıllarında Sovyet rejiminin adaletsizliğini ve mahvettiği hayatları sinemanın sanatsallığını kullanarak çarpıcı bir şekilde anlatan kurgu filmi. Prömiyerini 78. Venedik Film Festivali’nin yarışma bölümünde yapan film çeşitli festivallerde ödül almaya hak kazanmış.
Filmin konusundan bahsedecek olursak; Fedor Volkonogov istihbaratta düzeni sağlayan yüzbaşılardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Formaları kırmızı eşofman takımı olan bu istihbarattaki üyeler ülkedeki casusları yakalayıp infaz ederek devletin tehlikeli durumlara düşmesini engelleme görevini üstlenmektedirler. Volkonogov bir gün şahit olduğu bir olay sebebiyle şüpheli bir konuma düşer. Artık istihbaratın tehlikeli saydığı kriterlere sahip olduğu için istihbarattan saklanması gerekmektedir.
Volkonogov’u şüpheli duruma düşüren olayın bir iş arkadaşının intiharına tanık olmasının karakterimizi nasıl suçlu durumuna düşürdüğünü mantığımızla başta anlayamıyoruz. Ancak aslında filmin ana konusunun insanların işlemediği suçlar sebebiyle devlet düşmanı ilan edilmeleri olduğu için devlet gözünde suçlu durumuna düşmesini sonradan anlayabiliyoruz.
Yani aslında istihbaratın yaptığı asıl şeyin ülkedeki casusları değil casus olma potansiyeli olan insanları yakalamak olduğunu anlatıyorlar bize. Farklı ırktan olmak ve tanıdığı birinin devlet tarafından yakalanmış olması gibi özelliklere sahip olan insanlar, casus olma potansiyellerinden dolayı yakalanıyor. Kısaca Volkonogov ve iş arkadaşları kendi yazdıkları suçları masum insanlara türlü işkenceler ile itiraf ettirip sonunda da yazılı itiraf metnini imzalatarak infaza yolluyorlar. Bu sayede çok sevdikleri ülkelerinde otoriteyle birlikte refahı sağladıklarını düşünüyorlar.
Baş karakterimiz Volkonogov’a cehennemden gelen bir mesajla ölen iş arkadaşlarının ebedi bir azap çektikleri bilgisi gelir. Volkonogov şanslı olduğu ve kendisini bekleyen azaplı sondan kurtulmak için bir yolu olduğu da iletilir. O yol “Ailesinden birinin ölümüne sebep olduğu kişinin affını alabilmektir”.
Kaptan film boyunca ölümüne sebep oldukları insanların ailelerine ulaşarak kendisini affetmelerini ister. “Eşiniz/oğlunuz/kızınız baskı altında işlemediği bir suçu itiraf ettiği için öldürülmüştür. Kendisi suçsuzdur. Lütfen beni affedin.” diyerek olayları özetler. Ancak tahmin edileceği üzere acılı kişilerden af yerine farklı tepkiler almaktadır. Yanlış yaptığını fark ederek affedilmek istenen karakter bunu vicdani duygulardan ötürü değil cehenneme gitme korkusundan dolayı yapması da ayrı bir konu.
İstihbarat kendi içlerindekiler de dahil olmak üzere o kadar çok insan yakalayıp iftira atarak infaz ettirmiş ki filmde sürekli olarak “ Daha çok eleman lazım.” ve “Göreve atayacak başka kimse yok.” replikleri geçiyor. Kendi halkını katlederek düzen sağlamaya çalışılması topluma ve devlete hezimetten başka bir şey getirmiyor.
Filmin görüntü yönetmeni kasvetli dönem atmosferini son derece estetik bir şekilde işleyerek başarılı bir iş çıkarmış. Sorgulanan sistemle eşleşen görselleri kaliteli sesli yapımlar da takip ediyor. Film boyunca çeşitli yerlerde dinlediğimiz Polyushka Pole (Kızıl Ordu) Sovyet şarkısı temaya uygun olarak yorumlanmış ve can acıtıcı güzelliğiyle filmle bütünleşmiş. Yine oluşturulan dans koreografileri de filmin sanatsal değerini yükseltici bir işlev görmüş. Aynı zamanda titizlikle hazırlanmış senaryoda olay örgüleri ve diyaloglar mantıklı ve seyirciyi tatmin edecek bir şekilde ilerliyor.
Filmde oyunculuklar da son derece başarılıydı. En başarılı bulduğum oyuncu Volkonogov’un yakın arkadaşı Veretennikov rolünü oynayan Nikita Kukushkin’di. Oyuncu karakterinin hem cesur hem de ürkek rolüne kolayca bürünürken bir yandan şahane şarkı söyleyip çok güzel dans edebiliyor. Karakter atmosferi hissettirerek önemli diyaloglarıyla filmin kilit rolünü oluşturmuş.
Şiddetin ve adaletsizliğin yansımalarını kaliteli bir şekilde aktaran filmi ve oluşturabildikleri gerçekçi atmosferi beğendim.
Barışla kalın…
İyi seyirler.
Yüzbaşı Volkonogov Kaçtı: Acımasızlığın ve Acının Birleşimi (İKSV Özel)