Vikings: Valhalla 1 Sezon: Vikings Efsanesi Geri Döndü!
Çoğumuzun severek izlediği Ragnar, Lagertha, Bjorn, Floki gibi efsane karakterlerin yer aldığı Vikings dizisinden 100 yıl sonrasını anlatan Vikings: Valhalla bugün itibariyle Netflix’te yayınlanmaya başladı. Acaba Vikings’in başarısını yakalayabilecek mi diye herkesi düşündüren Vikings: Valhalla, eleştirmenlerden geçer not almayı başardı. Devam dizilerinin genel olarak bekleneni verememesi ve üstüne üstlük bu devam dizisinin de Netflix’ten çıkıyor olması diziye karşı önyargıyla yaklaşmama sebep olsa da sezonu bitirdikten sonra bu önyargımın ne kadar haksız olduğunun farkına vardım. Vikings efsanesi Vikings: Valhalla ile devam ediyor!
Yaşadığı süreçte kendisinden efsane olarak bahsettirecek Grönlandlı Leif Eriksson’un, Pagan kültürüne bağlılığıyla ve savaşçı kimliğiyle öne çıkan Leif’in kardeşi Freydis Eriksdotter’ın, Vikings’ten de tanıdığımız Kral Harald’ın torununun çocuğu Harald Sigurdsson’un, bizim için bir Ragnar Lothbrok olamasa da ondan pek de aşağı kalır yanı olmayan Kral Knut’un ve daha nicelerinin hikâyesini izliyoruz.
Bu tarz dizilerde her karakterin birbiriyle bağlantılı ve bağlantısız hikâyeleri vardır ve her karakterin hikâyesini aynı anda işlemek oldukça zordur. Vikings: Valhalla bu konuda benim gözümde Vikings’ten daha başarılı olmuş. Vikings’i izlerken dizinin ana kahramanı etrafında dönen hikâye burada dört belki beş karakterin etrafında dönüyor ve buna rağmen izleyenleri rahatsız etmiyor.
Sezonun konusundan genel olarak bahsetmem gerekirse Ragnar’ın Avrupa’daki başarılarından 100 yıl sonrasını izliyoruz. Bu geçen 100 yıllık süreçte Vikingler, Avrupa ile ve özellikle İngiltere ile ilişkileri geliştirmiş, onlarla birlikte yaşamaya başlamışlar. Dizi, Vikinglerin İngiltere’deki refah seviyeleri yükseldikten sonra İngiltere Kralı Aethelred’in onları bir tehdit olarak görmesi üzerine katletmesini ve ardından Vikingler’in İngiltere’den almaya çalıştıkları intikam mücadelesini konu alıyor. Kral Knut, Kattegat’ta bir intikam ordusu kuruyor ve İngiltere’nin sınırlarına dayanıyor. Bundan sonra yaşanan savaşlardan ve entrikalardan bahsetmek istemiyorum sizlerin seyrine bırakıyorum.
Sezon, 40 dakika ile 60 dakika arasındaki 8 bölümden oluşuyor. Bu beklenen bölüm sayısından oldukça düşük bir sayı ancak ilk sezon için yeterli olduğunu düşünüyorum. İzleyenleri sıkmadan, gereksiz detaylara girmeden zevkle izlenen bir sezon diyebilirim ilk sezon için. Gelecek sezon için de umut vadeden bir finalle sezonu tamamlıyoruz.
Dizide en beğendiğim şeylerden biri Vikingler’deki Avrupa etkisini görmekti. Avrupa’ya yerleşmiş, oradaki insanlarla birlikte yaşamış Vikingler, onlara dair birçok şeyi kendi hayatlarına dahil etmişler. Ragnar ile birlikte başlayan din değiştirme etkisini artırmış ve kuzeyde, Kattegat’ta bile etkilerini göstermiş. Hatta bazı Vikingler Hristiyanlığı öyle benimsemiş ki kendi kardeşlerini Pagan oldukları için katletmeye başlamışlar. Günümüzde bile devam eden din savaşlarının o dönemdeki etkilerini en gerçekçi şekilde vermeyi başarmışlar.
Vikinglerin efsanesi olmuş Ragnar, Bjorn, Lagertha gibi isimlerin dizide neredeyse adlarının anılmaması benim için dizinin eksilerinden biriydi. Tabii ki bu isimler hiç geçmiyor değil ancak şu anki yaşantılarının mimarı olan isimlerin bu kadar az geçmesi de beni şaşırttı. Belki de bu karakterleri ben çok sevdiğim için böyle düşünüyorumdur bilemiyorum. İlk bölümden son bölüme kadar Bjorn’ün mezarının ziyaret edilmesini de bekledim ama maalesef böyle bir sahne de yaşanmadı. Bu açıdan Vikings’ten bağımsız, kendi efsanesini yaratacak bir dizi gibi duruyor.
İncelememin başında dediğim gibi birçok karakterin hikâyesini izliyoruz. Bunu en iyi şekilde izleyiciye sunabilmek için de oyunculukların üst düzey olması gerekiyor. Dizinin oyuncu seçimleri oldukça yerinde olmuş. Leif Eriksson’u canlandıran Sam Corlett, henüz kariyerinin başında sayılabilecek olmasına rağmen dizinin en iyi oyunculuk performanslarından birine imza atmış. Dizinin en önemli karakteri diyebileceğimiz Leif’in tüm duygularını sezon boyunca her türlü sahnede bizlere yansıtmayı başarıyor. Freydis’i canlandıran Frida Gustavsson, Harald’ı canlandıran Leo Suter de bizlere başarılı oyunculuklar izletiyor. Ayrı bir parantez açmak istediğim diğer bir kişi ise Kral Knut rolündeki Bradley Freegard. Diğer karakterlere göre daha az rol almış olsa da kendisinin olduğu tüm sahnelerde beni etkilemeyi başardı. Bir karaktere kral olmak bu kadar yakışabilir (Ragnar karakterine hayat veren Travis Fimmel’in yerini dolduramaz tabii). Sezonun son bölümlerinde Knut karakterini de görmek isterdim ama 2. sezonda kendisini daha fazla göreceğimizi düşünüyorum ve umuyorum.
Toparlamam gerekirse Vikings: Valhalla, benim umduğumdan fazlasını bulduğum ve Viking ruhunu iliklerime kadar hissetmemi sağlatan bir yapım olmuş. İkinci sezon için şimdiden sabırsızlanmaya başladım. SKOL!
Vikings: Valhalla 1 Sezon: Vikings Efsanesi Geri Döndü!
