Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri The Last Kingdom 7 Kings Must Die: Her Son Bir Başlangıçtır

The Last Kingdom 7 Kings Must Die: Her Son Bir Başlangıçtır

Yazar: Enis Derdimentoğlu

The Last Kingdom 7 Kings Must Die: Her Son Bir Başlangıçtır

Netflix’in sevilen dizilerinden The Last Kingdom 2022’de yayınlanan son sezonunun ardından hikayeye nokta koyacak olan film The Last Kingdom 7 Kings Must Die( Yedi Kral Ölmeli) ile sevenlerinin karşısına son kez çıktı. Bütün hikayenin mutlak bir finale bağlacağını beklediğimiz 113 dakikalık son filmde Uhtred’e hayat veren Alexander Dreymon, ve bütün İngiltere’ye bela ekibi Finan (Mark Rowley) ve Sihtric (Arnas Fedaravicius) yanı sıra yeni kötülerimiz ve karakterlerimiz de var. Örnek vermek gerekirse filmde kralı gazlayan hırslı Hristiyan rolü kralın danışmanı Ingilmundr’i Laurie Davidson’a ait.

Son sezonda pamuk ipliğine bağlı bir barış sağlayan ve babasının mirası Bebbanburg’u alarak kuzey toprakları Northumbria’nın meşru kralı olan ardından da Kral Edward’a yemin eden Uhtred hem Saksonların hem de Danların bir arada yaşadığı bir krallığın başında kendi huzurunu arayarak yıllar geçiriyordu. Bu noktada son sezonun kaldığı yerden daha farklı bir şekilde başladığını görebiliriz. Son sezonda Uhtred ne kadar Edward’a yemin etse de boyunduruğu altına girmemişti ve diziyi izleyen herkes filmin de bu çekişme çerçevesinde başlayıp şekilleneceğini düşünüyordu fakat Last Kingdom’un her sezonunda olduğu gibi bu çekişme de arada bize gösterilmeyen yıllar içinde eritildi.

Film ne kadar diziden farklı görünse de temel olarak dizinin dinamiklerine sahip. Son olaylardan sonra yaratılan bir barış ve bu barışı bitirmek ve savaşmak isteyen bir Dan bu Dan ile ne kadar farklı fikirde olsa da mevcut kralı hırsları ile zehirleyen ve Dan sevmeyen aşırı dindar bir Hristiyan’ın barışı bozmak ve İngiltere’nin mutlak sahibi olmak için planlar yapmasıyla başlıyor. Bu planların başlamasının ve barışı bozacak cüreti iki tarafın da bulabilmesinin kilit sebebi Kral Edward’ın çok hasta olması ve Uhtred’in elinde büyüyen Athelstan’ın krallığı tek elde tutacak güce sahip olduğuna inanmamaları olarak öne çıkıyor.

Her zamanki gibi bu barışı bozma girişimleri ufak tacizler ve sınırlara yapılan ufak saldırılar ile başlıyor. Film ilerledikçe iki tarafın dinamikleri bize seri bir şekilde gösterilmeye başlanıyor ve küçük saldırılarla başlayan süreç büyük planlara evriliyor ve Uhtred yine barışı sağlamak, sözünü tutmak için kılıcını eline almak zorunda kalıyor. Uhtred ve adamları “Hadi Gidip kralı belirleyelim” derken Athestan’ın tahta geçmesinin ardından dedesinden ziyade babasına benzediğini daha net anlıyoruz ve yeni kral tacının hırsı ve sadık Uhtred arasında kalıyor. Bu süreçte iki tarafta birbirine daha net zarar vermeye başlarken Uhtred’in sadakati defalarca olduğu gibi yeniden sorgulanıyor. Uhtred geçen yıllara rağmen tekrar sadakatini kendi yöntemleriyle kanıtlamaya çalışırken hem de İngiltere’yi tekrar kurtarmak için hem bileğini hem de zekasını kullanıyor. Fakat filmde diziyi en baştan izleyenlerin fark edeceği bir şey var ki Last Kingdom Evreni’nde gördüğümüz herkes daha yaşlı, daha yorgun ve daha olgun. Bu da bize en başından beri severek izlediğimiz bir mücadelenin tatmin edici sonunu izlediğimiz hissini çok net yansıtıyor.

Genç, hırslı, saldırgan Dan ve Saksonların cüretkar hamleleri Olgun Uhtred’i geçmiştekilerden daha çok yoruyor ve bezdiriyor. Yıllarca arkadaşlarını ve yoldaşlarını kaybeden Uhtred’ten ve adamlarından başka geçmişi, savaşı ve ölümü bilen buna göre hareket ederek karar veren insanın kalmadığını görüyoruz. The Last Kingdom’un merak verici ana dinamiği olan “Şimdi Uhtred ne yapacak?” sorusu filmde hiç olmadığı kadar net ve karmaşık bir cevapla bize sunuluyor. Uhtred yine ihanetlere uğruyor yine ummadığı yerlerden yardımlar görüyor ve ele avuca sığmayan baş karakterimizin yaşlılığı tam buralarda bize kendini iyiden iyiye hissettiriyor. Hikayenin gelişim her ne kadar güzel olsa da bir final filminden çok özellikle başlarda bize hızlandırılmış bir 6. sezon havasına sahip ilerliyor filmin adı olan “7 kral ölmeli” sözü yapımın hemen başında bir kehanetten yola çıkıyor ve Uhtred oğlu Uhtred bilindiği gibi İngiltere coğrafyasındaki 7 kraldan biri. Film sürekli bunu bize hatırlatıyor ve “Acaba Uhtred ölecek mi?” sorusunu kafamızda her zaman tutmamıza sebep oluyor. Bu soruyla birlikte Yaşlı Uhtred diğer sezonlara oranla daha büyük, daha karmaşık ve daha çözülemez sorunlarla baş başa kalıp ölüme bu kadar çok yaklaşıyor ve İngiltere’nin kurulması için yıkılması gerektiği bize anlatılıyor.

Temel olarak bu yapılar üzerine kurulan hikaye karmaşıklık üstüne karmaşıklık yaratarak bizi bazen yorsa da filmi izlemek isteyenlerin 5 sezonu da izlemesi gerektiğini düşünürsek bu akışa alışmış olarak filmin başına oturacağınıza eminim. Derin ve gri karakterlere sahip olan yapım karakterlerin motivasyonlarını iyi ifade ediyor fakat bazı yan karakterlerin nerede ve nasıl hikayeye dahil olduğu biraz muğlak bırakılmış. Bu küçük eleştirinin yanında Ana karakterimiz Uhtred’i canlandıran Alexander Draymon, karakterin karmaşık doğasını ustaca yansıtıyor ve izleyiciyi derin bir bağ kurmaya teşvik ediyor. Diğer oyuncular da rollerinin hakkını vererek hikayenin akışını güçlendiriyor. Filmin sonu açık uçlu bırakılsa da tatmin edici final savaşı Uhtred’in ölüme bu kadar yakın olması ve sadakatini yine kendi tarzıyla kanıtlaması ile izleyenlerin yüzünü güldürüyor.

Diziyi izleyenlerin çok iyi bildiği bir gerçek var ki, The Last Kingdom her zaman yavaş başlar bazı sahneler ve konular uzatılır ki bu biraz izleyiciyi sıkan bir durum olsa da hikaye geliştikçe tempo ve aksiyon artar film özelinde konuşmak gerekirse aksiyon diziye göre bir nebze azdı ama tatmin edici koreografilere sahip.

Size izlerken en farklı gelecek şey ise ekran görünümünün sinema modu olması. 5 sezon diziyi izleyenler farklı bir sunum görecekleri için özellikle ilk başlarda yabancı hissetseler de tanıdık yüzler sizi tekrar hikayeye dahil edecektir.

Film, dönemin atmosferini ve ortamını başarıyla yansıtan muhteşem bir görsel sunumla dikkat çekiyor. Vikinglilerin savaş sahneleri, çarpıcı görsel efektler ve etkileyici sinematografi ile desteklenerek büyüleyici bir şekilde hayata geçirilmiş. Bu görsel unsurlar, izleyiciyi sürükleyici bir deneyime dahil ediyor.

Filmin müzikleri, tarihi atmosferi yansıtan ve izleyiciyi olayların içine çeken güzel bir soundtrack ile destekleniyor. Müzikler, aksiyon sahnelerinde gerilimi artırırken, duygusal anlarda izleyiciyi etkiliyor.

Toparlayacak olursak The Last Kingdom kendine belirli bir kitle oluşturmuş ve fazlasıyla seveni olan bir yapım. Final filmi 7 Kral Ölmeli Uhtred’in son dansı ve yapımın bize tatmin edici hızlı bir vedası olarak sevenlerinin severek izleyeceği bir yapım ucu açık bitse de temelde hikaye nihayete ermiş gözüküyor. Diğer filmlerin aksine bu filmi bağımsız bir yapım olarak diziyi izlemeyenlere öneremem fakat filmden önce bütün diziyi izleyip filmi izledikten sonra “Vay be” diyeceğinizi garanti edebilirim.

The Last Kingdom 7 Kings Must Die: Her Son Bir Başlangıçtır

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...