Tales of the Jedi: Özlenen Star Wars’tan Bir Kesit
Star Wars bütün yapımları ile (7-8-9 hariç) bütün herkesin yakından bildiği ve büyük bir bağlılıkla takip ettiği bir evrenin hikâyesi. Eski yapımlar, yeni yapımlar, mini diziler ve çizgi dizileri içine aldığımızda kocaman bir hikâye. 45 yıldır hayatımızda olan Star Wars son yıllarda Disney ile değişik bir yöne doğru gitse de hayranların seveceği işler yapmaktan da geri kalmıyor. Buna en yakın örneklerden biri Mandolarian. Bu yeni yapımlarla klasik hikâyemizin karanlıkta kalan taraflarına da ışık tutuluyor ve bu da hayranların gözleri yaşlı ve içi mutluluk dolu izlediği kesimler oluyor. İşte karanlıkta kalan bir yapım 26 Ekim’de Disney+’ta bize sunuldu: Tales of Jedi.
Tales of Jedi sevdiğimiz iki karaktere odaklanan ve 13-17 dakika arasında 6 bölümden oluşan bir yapım Star Wars dediğimizde bu kısa süreler ve az bölümler canınızı sıkabilir ama hikâyeleri ve aydınlattığı bilinmezliklerle sizi tatmin edecektir. Dave Filoni tarafından oluşturulan yapım seslendirme ekibi ile de göz dolduruyor. Ashley Eckstein, Ahsoka Tano’yu seslendirirken Corey Burton, Kont Dooku’yu; Janina Gavanka, Pav Ti’yi; Micheál Richardson, Qui-Gonn Jinn’i (Gençlik); , TC Carson, Mace Windu’yu; Ian McDiarmi, Palpatine/Dath Sidious’u; Liam Neeson, Qui-Gon Jinn’i (Yetişkinlik); Phil LaMarr, Senatör Bail Organa’yı; Clancy Brown, Inquisitor’u; Matt Lanter, Darth Vader’ı; James Arnold Taylor, Obi-Wan Kenobi’yi seslendiriyor. Yapım, hikâye olarak Anakin Skywalker’ın padawanı Ahsoka Tano ve Obi Wan Kenobi’nin ustası Qui-Gon Jinn’in akıl hocası olan Kont Dooku üzerine eğiliyor.
Yapımda ilk dikkat çekici nokta animasyon çizgileri. Star Wars animasyonları arasında en beğenilen yapım olan Klon Savaşları’nın desenlerine yakın olan yapım biraz daha donuk temaya sahip daha az renkli bu da bizi aksiyondan çok hikâyelere odaklanmaya itiyor.
Hikâyelerin zenginliği yapımın en övülesi kısmı bu konu üzerinde uzun uzun konuşacağım. Orijinal üçlemeden sonra gelen ve Anakin’i Darth Vader’a götüren süreci işleyen yeni üçlemenin hemen ardından çıkan Klon Savaşları, Geniş hikâye çeşitliliği ve bize kocaman evreni ve içindeki karakterleri yakından gösterirken gelecek için bir kapı oluşturmuş ve böylece Mandolorian, Book of Boba Fett ve Kenobi gibi dizileri görebilmiştik. Bana kalırsa Talef of the Jedi, Kont Dooku’nun hikâyesi ile eski yapımlarda bazı noktaları doldururken Ahsoka Tano hikâyeleri ile gelecek yapımlara öncülük ediyor. Ki bunu resmi ağızlardan da duyduk Ahsoka Tano dizisi geliyor.
Hikâyeleri incelersek, İlk bölüm Ahsoka Tano’nun bebekliğine değinirken durağan, yavaş ve epik ilerliyor. Ahsoka’nın yeteneklerinin keşfedilmesi anlatırken büyüdüğü aileyi ve köyü de görüyoruz. Ahsoka’nın ikinci bölümünde ise Anakin Skywalker’ın Jedi Düzeni’nin verdiği eğitimi eleştirmesi ve padawanını sıkı bir eğitimden geçirmesi konu ediliyor bu bölüm ise Jedi’ların sonunu getiren Emir 66’ya göndermede bulunuyor ve aldığı eğitim Jedi katliamı sırasında hayatta kalmasını sağlıyor. Son bölümde ise Galaktik Cumhuriyet’in düşüşünün ardından neler yaptığını görüyoruz bölüm sonunda ise Ahsoka’nın Asiler’e nasıl katıldığını öğreniyoruz. Bu hikâye açık uçlu biterken gelecek Ahsoka dizisine referans olacağını biliyoruz.
Yapım’ın Ahsoka tarafı ilgi çekici olsa da asıl herkesin beğendiği taraf ise Kont Dooku. Dooku, Darth Sidious’un Maul’dan sonraki çırağı olarak tanısak da , Qui-Gon Jinn’i eğiten ve Yoda’dan eğitim alan bir Jedi olduğunu ve sonradan karanlık tarafı seçtiğini biliyoruz. Bir Sith olarak çok cool ve sakin tavırları ile dikkatimizi çeken Dooku’yu daha çok Klon Savaşları’nda yenmesi zor olan bir rakip olarak gördük. Tales of Jedi’da ise Dooku’nun Jedi Ustası halini görüyoruz. Padawan’ı Qui-Gon Jinn ile bir göreve atanan Dooku, Cumhuriyet’in Senatörleri’nin ve sistemin ne kadar yozlaştığına yakından şahit oluyor.
Sistemi eleştiren bu ilk bölümün ardından Jedi düzeninin de ne kadar bozulduğunu Mace Windu ile çıktığı bir görevde gören Dooku’nun sisteme neredeyse inancı kalmıyor ve Mace Windu’nun hareketleri de karanlık tarafa düşmesinin tetikleyicisi oluyor. Padawan’ına beni sakin tutan kişi sensin diyen Dooku’nun burada 3. filmdeki Anakin Skywalker ile ne kadar benzediğini ve aynı hataları eleştirileri yaptığını görüyoruz. Dooku’nun 3. bölümünde ise öğrencisinin ölümünün ardından karanlık tarafa iyiden iyiye geçmeyi düşündüğünü ve harekete geçtiğini görüyoruz. 2. filmde klonları üreten Kamino gezegeninin haritadan nasıl silindiği burada gün yüzüne çıkıyor. Yoda’nın ırkından olan ama Yoda gibi devrik konuşmayan Jedi Ustası Yaddle’ı da burada daha çok görüyoruz. Yaddle’ın Yoda gibi konuşmasının açıklaması ise çok daha genç olması ve dilin daha modern halini kullanması. Yaddle ile yüzleşen Dooku karanlık tarafa çekilirken bir çok açıkta kalan noktanın dolduğunu görüyoruz.
Yapım hikâye ve yan karakterler olarak oldukça zengin ve bizi içine çekiyor. Sade ve açıklayıcı bir dili var ve her Star Wars yapımı gibi müziklerde sahnenin bir parçası gibi. Müzikler sahnelerin etkisini katlarken aksiyon sahneleri az olmasına rağmen tatmin edici bir koreografiye sahip. Hiç Star Wars izlemeyen biri bile olsanız yapımı izleyebilirsiniz fakat bütün hikâyeye hakim olabilmek adına klon savaşlarını, Kronolojik sıradaki filmlerden 4-5-6’yı ve hatta Rebels’i izlemenizi tavsiye ederim. Çünkü bu yapımlardaki boşluklar doldukça hikâye sizi daha da içine çekecek.
Tales of the Jedi: Özlenen Star Wars’tan Bir Kesit