Space Jam: A New Legacy: Eleştirmenler ve İzleyiciler Arasındaki Kopuş (İnceleme)
Michael Jordan’ın başrolünü üstlendiği ilk Space Jam’den tam yirmi beş yıl sonra gelen A New Legacy’nin başrolünü bu kez günümüzün NBA yıldızı LeBron James üstleniyor; ona Don Cheadle, Cedric Joe ve Sonequa Martin-Green eşlik ediyor. Yönetmenlik koltuğunda ise blockbuster yapımlarda görmeye alışkın olmadığımız Malcolm D. Lee oturuyor.
Neredeyse hepimiz çocukken televizyonlarda durmaksızın yayınlanan Space Jam’e denk gelmişizdir. Michael Jordan’ın Looney Tunes karakterleri ile birlikte basketbol oynadığı bu film, günümüzde bile orijinalliğini koruyan absürt teması ile bir neslin gönlünde taht kurmayı başarabilmiş, günümüze kadar zihinlerimizde güzel bir hatıra olmayı başarabilmişti. Hem çocuklara hem de yetişkinlere hitap eden Space Jam bugün bile ailecek izlenip eğlenilebilecek bir yapım. Haliyle de NBA’in yeni yıldızı olmayı başarabilmiş dört kez şampiyonluk yaşayan LeBron James’in başrolünü üstleneceği ikinci bir Space Jam filmi yıllardır konuşulan ve beklenen bir film. İkinci Space Jam filmini izlemiş olmak bile insanı mutlu hissettirebiliyor. Peki, A New Legacy beklentilerimizi karşılamakta başarılı olabildi mi? Bu soruyu cevaplamak o kadar da basit değil.
A New Legacy’nin an itibariyle IMDb puanı 4,2/10, Metacritic puanı 36/100, Tomatometer puanı ise 31/100. Bu konuya yazının hemen başında girmiş olsak da, A New Legacy kesinlikle kusursuz bir film değil ayrıca bazı problemleri var. Bunlara yazımızda da değineceğiz. Şunu söylemek gerekiyor ki bu film eleştirmen camiası tarafından tabiri caizse katledilmiş ve hak etmediği kadar düşük puanlar almış durumda; A New Legacy kesinlikle aldığı puanlar kadar kötü bir yapım değil. Warner Bros. yapımlarının critic puanları ile arasının Disney yapımları kadar iyi olmadığını bilsek de, A New Legacy için bu makas oldukça açılmış durumda. Rotten Tomatoes’un ‘’audience score’’ kısmında izleyiciler filmi oldukça beğenmiş durumda ve 81/100 gibi gayet iyi bir puanlama görülebilmekte.
Filmin uğraşmakta olduğu baskılardan biri artık bir kült yapım haline gelmeye başlamış ilk Space Jam ve Michael Jordan’ı ‘’greatest of all time’’ seviyesine koyan hayranlarıydı. Bu yüzden de bir çok izleyicinin bu filme önyargıyla yaklaştığını ve beğenmediğini gözlemlemek mümkün. A New Legacy, Dom isimli oğlunu bir basketbolcuya dönüştürmeye çalışan LeBron James’i merkezine alıyor. Dom’un hayallerinde oyun tasarımcısı olmak yatıyor ve küçük yaşına rağmen bir oyun geliştirebilmiş durumda. Don Cheadle’ın hayat verdiği, Warner Bros.’un yapay zekası olan Al G. Rythm ise filmimizin kötüsü olmuş durumda ve Warner Bros. toplantısında fikirlerini kötülüyen LeBron James’i düşman olarak hedeflemekte, bu yüzden de Dom’u kaçırıyor ve James ile bir basketbol maçı yapmak istiyor. Filmin girişi, gelişmesi ve sonucu kesinlikle Space Jam isminin absürtlüğüne yakışır bir şekilde. Ama New Legacy, iki temel problemi yüzünden izleyiciler ile tam olarak iletişime geçemiyor.
Bunlardan ilki filmin kesinlikle hitap ettiği kesimi belirleyememesi ve kendini popüler kültüre boğmasıyla izleyiciden bir çok bilgi birikimi istemesi. A New Legacy kesinlikle Warner Bros.’un uzun metrajlı bir reklamı gibi hissettirebiliyor. Film içerisinde bolca Warner Bros. franchiseları görüyoruz; DC, Wizarding World, Game of Thrones ve Matrix bunlara örnek. Al G. Rythm’ın (kelime oyununa bakar mısınız) Looney Tunes karakterlerini diğer bölgelere dağıtması nedeniyle filmin gelişme kısmında bolca ‘’ServerVerse’’ dediğimiz kısımlarda geziniyor ve diğer franchiselara göz atıyoruz. Filmin bu kısımları inanılmaz fazla popüler kültür göndermesi içeriyor ve bunları bilmiyorsanız kesinlikle keyif almak oldukça güç olacaktır. Her ne kadar biz bu eğlenceli sahneleri anlamış olsak da, A New Legacy ilk Space Jam gibi yediden yetmişe izlenebilecek yapım olmaktan çıkıyor ve yaşı büyük izleyicilerimiz için oldukça yorucu bir hale gelebiliyor.
Filmin diğer problemi ise kendini CGI’a boğmuş olması. Özellikle basketbol maçı kısmında film tamamen yeşil perdeler önünde çekilmiş ve bir süre sonra bu görüntüleri izlemek oldukça göz yorucu olabiliyor. İlk Space Jam filmi de perdeler önünde çekilmişti seslerini duyar gibiyim, A New Legacy her ne kadar amiyane tabirle ‘’zerre sırıtmayan’’ başarılı bir CGI’a sahip olsa da, kendini karmaşık hale getirdiği için ister istemez herkese yönelik olmaktan çıkıyor ve kendi izleyici kitlesini daraltmış oluyor.
Bu sıkıntılardan bahsetmiş olsak da, demiş olduğum gibi A New Legacy kesinlikle kötü bir film değil. Filmin akışkan temposu, kendi absürtlüğüne ayak uydurabilmesi ve eğlenceli kısımlarıyla kesinlikle keyifli vakit geçirtebiliyor. Filmin bir çok popüler kültüre gönderdiği referanslar, diğer NBA oyuncularının keyifli cameoları ve NBA camiasına yönelik fazlaca göndermeleri kesinlikle yüzleri gülümsetiyor. Evet, A New Legacy’nin göz ardı edemeyeceğimiz sıkıntıları mevcut lakin bu film izleyiciye vaat ettiği her şeyi sunmayı başarıyor. Keyifsiz geçen bir günü tek başına neşeli hale getirebiliyor, yer yer kahkahalara boğuyor ve eğlendirmeyi kesinlikle başarabiliyor. Söylemek istediğim ise, gerek sosyal medyada, gerek filmin izleyici skorlarında genel olarak pozitif geri dönüşler almasına rağmen, sevilmesine rağmen eleştirmen camiasının neden izleyiciler ile zıt bir noktada durduğunu ve neden bu kadar kopuk durduğunu kesinlikle ciddi olarak düşünmesi gerekiyor. Çünkü ortada sanki IMDb en kötü filmler listesine kafadan oynayacak puanları hak eden bir film yok, vaat ettiğini yerine getiren bir eğlence var.
Space Jam: A New Legacy: Eleştirmenler ve İzleyiciler Arasındaki Kopuş (İnceleme)
Sadık Dişli’nin Diğer Yazıları İçin Tıklayın.