Happy Ending: İlişkilerde İletişimsizlik
Bir ilişki nasıl mahvedilir? 1 Eylül 2023 tarihinde Netflix platformunda yayınlanan Happy Ending bu soruya gayet güzel bir yanıt vermektedir. Başrollerinde Gaite Jansen, Martijn Lakemeier gibi isimlerin yer aldığı film bir ilişki içerisinde partnerlerin birbiriyle açık iletişim kurmadıkları sürece sağlıklı bir ilişki kurulamayacağını anlatmaktadır.
Açıkçası ele aldıkları konu güzel olsa da kanaatimce biraz yavan kalmıştı. Bir filmde, dizide, tiyatroda ya da roman, hikaye gibi kitaplarda yani kısaca kurgu eserlerde insanları kendilerine çekebilmek için en az bir ana çatışma ve bu ana çatışmayı besleyen yan çatışmalar olması gerektiğini düşünmekteyim. Happy Ending filmini bu açıdan incelersek ana çatışma baş karakterlerimiz Mink ve Luna arasındaki iletişim sorunu ve bu sorun yüzünden gerilen ilişkileri, fakat yan çatışmalar, sorunlar ne yazık ki yok ya da ben izlerken göremedim. Bir izleyici olarak bu eksiklik filmi izlerken yaşadığım deneyimden sıkılmama ve ilgimin dağılmasına yol açtı.
Filmin kanaatimce olumsuz olan tarafını söylediğime göre olumlu olarak gördüğüm kısımlarını da aktarabilirim. Baş rollerimiz olan Mink ve Luna’yı izlerken hissettikleri endişe, kırgınlık, öfke, kaygı, umutsuzluk, neşe gibi bir çok duygu bir izleyici olan bende etki bıraktı. Bu sayede duygudaşlık kurabildim ve böylece tüm yan çatışma eksikliklerine rağmen filmi izlemeye devam edebildim.
Hepimiz farkındayız ki bu aralar psikolojik analiz yapan dizi ve filmler hem ülkemiz coğrafyasında hem de dünya çapında moda oldu. Happy Ending filmi bu modanın izinden ilerleyen eserlerden bir tanesi. Birçok psikolojik dizi ve filmde olduğu gibi burada da kendi hayatımızda ya da çevremizdeki kimselerin hayatlarında karşılaşabileceğimiz tartışmalar, deneyimler yaşanmaktadır. Bu bağlamda izleyicinin doğrudan duygularına hitap eden bir konusu vardır. Ancak doğrudan duygulara hitap etse de ister Netflix’te ister başka platformlarda yayınlanan bir ilişkiyi psikolojik olarak analiz eden diğer birçok eserin altında kaldığını söyleyebilirim. Fakat şöyle bir fark var ki buradaki her iki karakter de diğer dizi ve filmlerdeki karakterlere oranla daha sağlıklı bireylerdir. Bu filmi izlerken bir narsiste, bipolara, aşağılık kompleksi olan birisine rastlamadım. Tüm karakterler birçok açıdan sağlıklıydı.
Bu durum ise sağlıklı bireylerin de ilişkilerinin yolunda gidemeyebileceğini, bir ilişkinin bitmek için illaki psikolojik hastalıklara sahip olunması gerekmediğini hatırlatıyor diyebiliriz. Zaman zaman hepimizin kaygı ve korkuları olabilir, bazen bunlar gerçekten mantıklı sebepler dolayısıyla oluşurken bazen zihnimizdeki çarpık düşünce şablonundan dolayı gerçekleşmektedir. Baş karakterlerimizden Luna da sevgilisini üzmemek için ilişkileri dolayısıyla hissettiği gerginliği ve mutsuzluğu Mink’e anlatamaz, ancak bastırılan duygu ve düşüncelerin alternatif yollardan kendini hissettirme gibi bir huyu vardır. Filmimizde de Luna kendini ifade edemez, ancak sorunlar hiç beklenilmedik bir şekilde patlak verir.
Luna sevgilisini üzmek istemediği için duygu ve düşüncelerini saklarken olaylar açığa çıkınca Mink’in en büyük kırgınlığının Luna’nın kendisinden tüm bunları saklaması olması hem senaryonun hem de gerçek hayatın ironisi gibidir. Buradan da şu çıkarıma varabiliriz, bazen bizi yaralayan olayın kendisinden ziyade değer verdiğimiz birisinin tutumu olabilir. Tüm bunlar dolayısıyla ilişkilerimizde açık iletişime ve dürüstlüğe önem vermemiz hem kendimizin hem de ilişkilerimizin selameti için elzemdir.
Peki bu filmi izlemenizi önerir miyim? Belki %40 civarında evet, ancak izlemeden olmaz diyebileceğim filmlerden bir tanesi ne yazık ki olamadı. Bir de filmi izlerkenki deneyiminizden alacağınız verimi arttırmak için kendinizi ve kendi ilişki ağlarınızı da sorgulamanızı öneririm.
Happy Ending: İlişkilerde İletişimsizlik
