Dammi: Bir Aidiyet Arayışı
Mubi kataloğuna yakın zamanda eklenen “Dammi (2023)” isimli kısa filmin başrollerinde Riz Ahmed ve Souheila Yacoub yer alıyor. Zaman ve mekan algımızı yerle bir eden bu kısa filmin yönetmen koltuğunda ise Yann Demange oturuyor. Film, babasıyla yeniden bağ kurmak isteyen Cezayir asıllı Münir’in Paris’e gelmesiyle başlıyor. Münir bu durumu filmin içinde “Sürekli Paris’e geliyorum. Geçmişe farklı bir son bulmaya çalışıyorum.” Diye tanımlıyor. Cezayir asıllı Fransız yönetmen Yann, “Dammi” ile kendi otoportresini ortaya koymuş diyebiliriz. Londra’da büyüyen yönetmen, Londra, Fransa ve Cezayir arasında kaybettiği aidiyet hissini ana karakteri Münir ile ararken bizleri de kendi bireysel yolculuğuna çıkarıyor. Hatta o kadar bireysel ki filmdeki baba karakterini yönetmenin gerçek babası canlandırıyor.
–Buradan sonra spoiler içeriyor-
Filmin anlatısı alışılmışın dışında ilerliyor. Filmin başında nereye gittiğini ve ne yaptığını bir türlü anlamadığınız Münir’in hikayesini anlamlandırmaya çalışırken buluyorsunuz kendinizi. Daha sonra Münir’in Paris’te bir döngünün içinde sıkışıp kaldığını anlıyoruz. İşte bu döngünün içinde ana karakter bir göçmen olarak yaşamanın onda yarattığı kimlik bunalımını yansıtıyor. Rüya benzeri sürreal sahneler yoluyla biz de en az onun kadar ‘kayboluyoruz’. Bu sahnelerde yönetmenin özellikle kullanmayı tercih ettiği “su” unsuru ise karakterin sürekli olarak kendini “yeniden doğurma” halinde ve çabasında olduğunu, buna bağlı olarak da bizde uyandırdığı “askıda kalma” hissini yaratıyor. Kadın karakterin Münir’in hikayesine dahil olmasıyla birlikte bir ilişkinin içinde ne kadar karmaşık bir adam olabileceğini görüyoruz. Yaşadığı kimlik bunalımının ilişkisine “sevgisizlik” olarak yansıdığını ise şu sözlerinden anlıyoruz:
“Ne demek hiç sevdim mi? İki köpeğim oldu.” Kadın karakterin ondan Paris’i sevmesi ve ‘Paris’in bir parçası’ gibi hissetmesi beklentisinde olduğunu anlıyoruz.
Teknik açıdan tercih edilen kırmızı ışık, boğuk ses, yoğun sis gibi detaylar sürreal sahneler için bir görsel şölen sunuyor. Çapraz kurgu, bozulan görüntüler ve karmaşık sesler de teknik açıdan karakterin tüm bu anlaşılmaz duygu durumunu destekliyor.
“Dammi(2023)” sayesinde biz de Paris’in ıslak sokaklarında dolaşırken bu kozmopolit yapılı metropolün içinde “birey” olmaya çalışmanın getirdiği bunalımı görmüş oluyoruz. “Dammi” 2023 Toronto Film Festivalinden de ödülle dönmüş.
Dammi: Bir Aidiyet Arayışı