You’re Cordially Invited: Başarının Kıyısından Dönen Bir Film
30 Ocak 2025 tarihinde Amazon Prime platformunda yayına giren You’re Cordially Invited‘ın başrollerini Will Ferrell, Reese Witherspoon, Geraldine Viswanathan ve Meredith Hagner paylaşıyor. Türkçe adı “Sizi de Aramızda Görmekten Mutluluk Duyarız” olan filmin hem senaristliğini hem de yönetmenliğini Nicholas Stoller üstleniyor.
Bir düğün mekânının aynı tarihlerde iki rezervasyon almasıyla başlayan film, size bir kaos komedisi vaat ediyor. Birbirinden tamamen farklı iki aile, bir düğün mekânı ve iki düğünün birleştirici mutluluğunu izleyeceğiniz film, ilk saniyelerden itibaren size göz kırpıyor. Başarılı oyunculuklar ve güzel bir doğa eşliğinde izleyeceğiniz filmi beğeneceğiniz yanılgısına dahi düşüyorsunuz…
“Yanılgıya düşüyorsunuz” dedim çünkü film, başarılı olmanın kıyısından defalarca dönmüş; iyi bir komedi olacakken sinir bozucu bir filme evrilmiş. Her izlediğiniz sahnede “Ya sahnenin, tepkilerin bu kadar abartılı olmasının bir anlamı var mı?” sorusuyla boğuşuyor, cevaplayamadan izlemeye devam ediyorsunuz. Anlamsız intikam yeminleri, inatlar ve nezaketten yoksun bir film izlemek isterseniz kaçırmayın 😊
Şimdi “Hep mi olumsuzdu bu film?” diyecek olursanız, elbette hayır. Olumlu, iç ısıtan, güldüren anları da vardı ama genele baktığınızda oturmamış bir film diyebiliriz. Komedi unsuru taşıyan, Hollywood filmlerinde olması gereken her öğeyi içinde barındıran ancak bunları yerli yerine oturtamadığı için sadece klişe bir karışım sunan bir filmdi. Bazı sahnelerde abartıdan kaçılsa, aslında yumuşak ve keyifli bir film havası verebilirdi. Buraya kadar okuduysanız artık spoiler vermemde bir sakınca yoktur diye düşünüyor ve sahneleri detaylı anlatmaya başlıyorum…
İlk karşılaşma sahnesinden itibaren Jim (Will Ferrell) karakterinin hareketlerini anlayamıyorsunuz. Minnet duyması gereken bir noktada agresif, kuşatıcı bir tavır sergiliyor ve karşı tarafı da aslında düşmanlığa itiyor diyebiliriz. Bunu yapması için elinde geçerli sebepler olsa, izlemek keyifli olabilirdi ancak kendi hataları yüzünden başına gelen olayların sinirini bu şekilde çıkarması beni rahatsız etti. Örneğin nikâh sahnesinde izinsiz dinlediği bir konuşmanın cezasını diğer gelin ve damada keserek, onların çok önem verdikleri günü baltalıyor. Aslında her karakter, kendi içindeki bencilliği fark etmeden diğerlerini bencillikle suçluyor ve temel çatışmayı bunun üzerine kuruyorlar. Karakterlerin sağlam temellere dayanan bir geçmişi olmadığı için katarsis yaşayamıyorsunuz. Örneğin, birbirine bağlı bir baba-kız hikâyesi çizildi; ardından kızın yalan söylediği ortaya çıktı. Baba hata yaptı, araları bozuldu. Bu akışa baktığınızda sonunda düzgün bir barışma, belki duygusal birkaç dakika izlemek istiyorsunuz ama film bunu asla size sunmuyor.
Bir diğer sorun ise filmin ana çifti. Margot (Reese Witherspoon) ve Jim (Will Ferrell) arasında doğru düzgün bir bağ kuracak sahne göremiyoruz; anlamsız kavgalar ve çekişmelerle izlediğimiz için çiftin bir seyir zevki oluşmuyor. Bu nedenle filmin sonunda iki ailenin tek aile olması da tatmin edici bir son olmuyor. Aileler birbirini bir daha hiç görmeseydi de benim için aynı derecede tatmin edici olurdu.
Filmin yan çatışmalarından biri de Margot ve ailesi arasında. Annesiyle ilişkisini, aile bağlarını daha güçlü şekilde görebilseydik belki bu çatışma bizi içine çekebilirdi. Ancak bunu yapmadıkları için Margot, ailesinden kaçan şımarık bir kadın gibi görünüyordu tüm film boyunca. Oysa annesiyle kısa bir yüzleşme, annenin onu takdir ettiği bir an ya da neden anneanneyi sevmediğini kuşak çatışması üzerinden anlatmış olsalardı, film farklı bir boyut kazanabilirdi.
Bunların yanı sıra, çok güzel bir adada geçen filmde doğa manzaralarına doyabileceğimiz bir ortam sunulmuş. Çekimler, akış ve ışık, filmi katlanılabilir kılan az sayıdaki detaydan biri.
Uzun lafın kısası; gerçekten çok vaktiniz varsa, ailenizle izlenecek tüm filmleri tükettiyseniz ve hiçbir şeye odaklanmadan izlemek istiyorsanız açabilirsiniz. Bunun haricinde maalesef öneremem ☹
You’re Cordially Invited: Başarının Kıyısından Dönen Bir Film