Dexter Resurrection Ön İnceleme: Karanlık Yolcu Geri Döndü!
Emmy ödüllü, başrolünü ve uygulayıcı yapımcılığını da Michael C. Hall’un üstlendiği efsane dizi Dexter, bir kez daha (üçüncü defa) geri döndü. Yapımcılar bu kez dizinin birden fazla sezon devam etmesini öngörüyor. Dexter: New Blood’ın tek sezonu izleyicileri pek tatmin etmemişti. Resurrection’ın ise ilk iki bölümü yayınlandı ve şimdiden izleyiciden tam not aldı.
Yazının tamamı Dexter, Dexter: New Blood ve Dexter: Resurrection dizilerine dair spoiler içerebilir!
Sezon, Miami’nin sıcak ve güneşli atmosferinden oldukça uzak; bu kez New York’un karanlık, izbe sokaklarında geçiyor. New Blood’da da soğuk ve buzlu bir atmosfer içindeydik, bu yeni sezonda da aynı karanlık hissiyat korunuyor. Devam sezonunda, Dexter’ın oğlu Harrison, öldü sanılan babasını bulmuş ve birlikte Harry’nin Kod’u’na uyarak bir seri katilin peşine düşmüşlerdi. Yani aslında, babadan oğula geçen bir “kod” hikâyesi diyebiliriz. Sezon finalinde, oğlunun silahından çıkan kurşunla ölen Dexter, bu kez geri döndü — biz de böylece favori katilimize tekrar kavuşmuş olduk.
Şahsi fikrim, New Blood’da dizi zaman zaman sahip olduğu kara mizah ve ironik komedi anlarından uzaklaşmıştı. Oysa 8 sezon boyunca izlediğimiz Dexter, her ne kadar karanlık bir karakter olsa da, toplum içinde “normal” görünme çabası çoğu zaman komik sahnelere dönüşüyordu. Bu da tüm o psikolojik gerilim içinde bize nefes aldırıyordu.
Resurrection’ın konusuna gelirsek…
Vurulduktan sonra on hafta boyunca Dexter Morgan, Seneca Milletler Kliniği’nde komada kalıyor. Ancak bedeni hareketsizken bile zihni susmuyor. Beyni, geçmişin hayaletleriyle dolup taşıyor: Arthur Mitchell, Miguel Prado… Ve tabii ki her zamanki gibi, babası Harry. Hepsi sırayla karşısına çıkıyor. Dexter, o tanıdık iç sesiyle bir kez daha yüzleşiyor. Harrison’a karanlık yolunu gösterdiği için gerçekten pişman mı? Yoksa onu kendine benzettiğini düşünerek hata mı yaptı?

Dexter Resurrection Ön İnceleme: Karanlık Yolcu Geri Döndü!
Bu sırada Harrison, New York’a taşınıyor. Lüks bir otelde iş bulmuş, Genel Eğitim Sertifikası’nı almış; dışarıdan bakıldığında başarılı ve sevilen biri gibi görünüyor. Ancak içindeki karanlık hâlâ orada. Ve bir gün, otelde uyuşturucu etkisinde olan genç bir kadını taciz etmeye çalışan bir adamla karşılaştığında… içgüdüleri kontrolü ele alıyor. Biliyoruz ki, bu dürtü de babadan oğula geçmişti.

Dexter Resurrection Ön İnceleme: Karanlık Yolcu Geri Döndü!
Harrison, anlık bir öfkeyle adamı tuvalet rezervuarı kapağıyla öldürüyor. Ardından, babasından öğrendiği “dokuz parçaya bölme protokolü”nü uygulamaya koyuluyor. Fakat Dexter kadar titiz değil. Bu da NYPD dedektifleri Claudette Wallace ve Melvin Oliva’nın dikkatini çekiyor.
Dexter sonunda uyanıyor ve Harrison’ın çoktan ortadan kaybolduğunu öğreniyor. Rehabilitasyon sürecindeyken bile sabırsız. Oğlunu bulmak, onu korumak istiyor. Tam bu sırada, geçmişten tanıdık bir yüz ortaya çıkıyor: Yüzbaşı Angel Batista. Miami’den eski dost, Iron Lake’in eski şerifi Angela Bishop’ın başlattığı soruşturmadan haberdar olmuş. Dexter’ın geçmişi yeniden yüzeye çıkmak üzere.

Dexter Resurrection Ön İnceleme: Karanlık Yolcu Geri Döndü!
Ancak Dexter, New York’ta bir finansçının vahşice dokuz parçaya bölündüğünü duyunca artık yerinde duramaz. Oğlunu bulmak ve belki de geçmişiyle bir kez daha yüzleşmek için hastaneden çıkar ve yola koyulur. Neyse ki oğlunu bulmak zor olmaz. Ama New York’taki tek Karanlık Yolcu kendisi değildir. Şehirde, Uber sürücülerini hedef alan başka bir seri katil daha vardır. Dexter bunu öğrendiğinde, hem katilin lakabından hem de masumları hedef almasından hoşlanmaz. Çünkü bir şehirde yalnızca bir Karanlık Yolcu olabilir…

Dexter Resurrection Ön İnceleme: Karanlık Yolcu Geri Döndü!
Bu sezon, hayaletler ve eski dostlarla dolu olacak gibi. Ayrıca diziye dahil olan ünlü oyuncular da oldukça heyecan verici. Uma Thurman ve Peter Dinklage, bu sezonun kilit karakterleri olacak gibi görünüyor. Özellikle Dexter’ın hastaneden kaçarken çaldığı araba anahtarına bakıp, o sembolle eşleşen arabayı bulması; Uma Thurman’ın Kill Bill’deki Beatrix Kiddo karakterinin komadan çıktıktan sonra Pussy Wagon’u bulduğu sahneye hoş bir gönderme gibiydi — ve itiraf ediyorum, en sevdiğim sahne oldu.
Bakalım 10. sezon diyebileceğimiz bu yeni dönemde, Dexter oğluyla birlikte bir yolculuğa mı çıkacak? Karanlık Yolcu’yu ortadan kaldıracak mı? Oğlunu korumak için neleri göze alacak? İzleyip göreceğiz.
Atmosferi, oyuncu seçimi, hikâyesi, kurgusu ve müzikleriyle ilk iki bölüm, sağlam bir sezonun habercisi gibi. Sezon finalinden sonra tekrar görüşmek üzere!