Canary Black: Komploya Karşı İntikam
Fransız sinemasının en tanınan ve popüler aksiyon yönetmenlerinden Pierre Morel’in yönetmenliğini üstlendiği, senaryosunu Matthew Kennedy’nin yazdığı Canary Black, bu haftanın ve de bu senenin dikkat çeken aksiyon filmlerinden biri. Başrollerinde Kate Beckinsale, Rupert Friend ve geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Ray Stevenson’ın yer aldığı film, teröristler tarafından ülkesine ihanet etmeye zorlanan Avery Graves’in gerilim dolu mücadelesini anlatıyor. Orta karar bir aksiyon filmi olarak değerlendirilebilecek bu yapım, bu Cuma itibarıyla TME Films tarafından gösterime giriyor.
Avery Graves (Kate Beckinsale), yetenekli, zeki ve acımasız bir CIA ajanıdır. İşine ve ülkesine bağlı bir şekilde görevini sürdürürken, kocasının kaçırılmasıyla hayatı altüst olur. Graves, kocasını kurtarabilmek için hem CIA’ye hem de ülkesine ihanet etmek zorunda kalır. Ekibinden ayrılarak yeraltı bağlantılarını kullanmaya başlayan Graves, bu yeraltı teşkilatı tarafından istenilen bu istihbaratı elde etmek için tehlikeli bir komploya girişir. Bu tehlikeli girişim, Graves ile CIA arasında acımasız ve şiddetli bir kedi-fare oyununa dönüşür.
Bu hikâye size tanıdık geldi mi? Bana geldi. Çünkü ajan filmlerini çok seven (ve tabi ki de 007 James Bond hayranı) biri olarak, bu filme benzeyen pek çok yapımı defalarca izledim. Canary Black’nin hikâyesi özellikle 2010 yılında Phillip Noyce’un yönettiği Salt (2010) filmine oldukça benziyor. Ancak diğer yandan, bu film bir kadının yalanlarla örülü bir komploya karşı mücadelesini ve günümüzde giderek güçlenen, ancak yanlış ellere geçtiğinde tehlikeli hale gelebilecek teknolojinin etkisini de ortaya koyuyor. Bu sebeple hikâye her ne kadar klasik olsa da izleyiciyi kendine çekmeyi başarıyor diyebilirim.
Filmin hikâyesinden bahsettiğimize göre, biraz da yönetmen ve sinematografi hakkında konuşabiliriz. Pierre Morel, yaklaşık 20 yıldır aksiyon filmleri çeken ve ilk yıllarında Luc Besson ile çalışmış bir yönetmen. İlk yönetmenlik deneyimi olan District B13 (2004) ile sinema dünyasına adım atan Morel, asıl ününü 2008 yılında Liam Neeson’ın başrolünde olduğu ve zaman içinde bir üçlemeye dönen aksiyon filmi Taken filmiyle kazandı. Pierre Morel, o günden bu yana gerek Fransa’da gerekse Amerika’da aksiyon sinemasının tanınan isimlerinden biri oldu.
Bu filmde Morel, Hırvatistan’ın karanlık, sert ve soğuk sokaklarını akıcı ve çarpıcı bir şekilde beyaz perdeye taşıyor. Thierry Arbogast’ın etkileyici sinematografisini de unutmamak gerek. Arbogast, hızlı ve akıcı bir kamerayla, zaman zaman gerilimi yavaşlatıp zaman zaman da yoğunlaştırarak izleyiciyi koltuğa çivilemeyi başarıyor. Sokak çekimlerinden karakter sahnelerine kadar detaylı bir ışık kullanımıyla atmosferi incelikle yaratılıyor ve filmin gerilimini artırıyor. Bununla birlikte kurgunun da oldukça ritmik ve dinamik olduğunu söyleyebilirim. Filmdeki karanlık, sert ve hızlı görsel dil, aksiyon sevenler için oldukça tatmin edici bir deneyim sunuyor. Ancak müzikler ve ses efektleri, diğer aksiyon filmlerinde sıkça gördüğümüz klasik bir yapıda olduğu için bu konuda fazla bir yenilik sunmuyor.
Underworld (2003) serisinden tanıdığımız ve aksiyon filmlerinin vazgeçilmez isimlerinden biri olan Kate Beckinsale, sert ve acımasız bakışlarıyla yine dikkat çekmeyi başarıyor. Beckinsale, Graves karakterine güçlü bir enerji katmış. Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Ray Stevenson ise zekâ dolu bir akıl hocasını canlandırıyor. Her ne kadar performansı olağanüstü olmasa da, oynadığı karakterin zekâsını ve karizmasını başarıyla yansıtıyor. Fakat bu filmde çok enteresan bir oyuncu var ki Troy (2004), Enigma (2001), Frida (2002) gibi filmlerinin yanı sıra, son yıllarda You (2019-21) ve Mozart in the Jungle (2014-18) dizilerinde Saffron Burrows da oynuyor. Kendisini ilk defa gördüğüm konusunda itiraf ettiğim Burrows, az sahnesi olmasına rağmen bu filmde oynayan herkesten sağlam rol çalıyor.
Sonuç olarak, Canary Black, bu haftanın dikkat çeken orta karar aksiyon filmlerinden biri. Hikâyesi klişe olsa da dinamik kurgusu, çarpıcı sinematografisi ve Kate Beckinsale’in güçlü performansıyla aksiyon severleri tatmin edecek bir yapım. Özellikle kadınların başrolde olduğu aksiyon filmlerinin az olduğunu göz önünde bulundurursak, hem erkeklerin hem de kadınların keyifle izleyebileceği bir film sunuyor. Aksiyon filmi tutkunlarına iyi bir seyir diliyorum.
Canary Black: Komploya Karşı İntikam