Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleriSahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Yazar: Ömer Acıoğlu
Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur
Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Size bir hikâye anlatayım. Küçük bir köy kasabasında yaşadığınızı varsayın. Çiftçiler tarafından güler yüzünüzle, temiz kalbinizle epey seviliyorsunuz. Size her işleri düştüğünde yardımcı oluyor ve yardım ettiğiniz her kişinin yüzü güldüğünde siz de mutlu oluyorsunuz. Fakat günün birinde çok değerli bir taş buluyorsunuz ve bulduğunuz taş da tam olarak altın değerinde. Elinizdeki taşı ne yaparsınız? Hemen satar mısınız, yoksa bir süre daha düşünür müsünüz, ne yapacağınızı? Bu soruya cevap bulamıyorsanız, iyisi mi siz Emre Sert ve Gözde Yetişkin’in ilk uzun metrajlı filmi olan Sahibinden Rahmet filmine bir göz atın derim.

Dün Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Senaryo” ve “Behlül Dal En İyi İlk Film” ödüllerini alan filmin başrollerinde Cem Yiğit Üzümoğlu, Aslı İnandık, Sarp Akkaya, Ozan Çelik ve Pınar Çağlar Gençtürk yer alıyor. Film, bir gece Anadolu’nun yoksul köylerinden birine meteor parçalarının saçılması ve yüksek meblağlara satılan bu taşlardan en büyüğünü bulan İrfan’ın hikâyesini anlatıyor. Gerçek bir olaydan uyarlanan film, Antalya Altın Portakal Film Festivali’ndeki prömiyerinin ardından bu cuma itibarıyla Başka Sinema dağıtımıyla, Riders Film ve Sert & Yetişkin Film ortaklığıyla vizyona giriyor. Şimdi gelin, bu filmin hikâyesine yavaşça dalalım.

Hikâye Anadolu’da, son derece yoksul bir köyde geçiyor. Köyün en sevilenlerinden biri, hiçbir şeyi olmayan ama hayatında herhangi bir şeye de ihtiyaç duymayan İrfan’dır. İrfan, köyün en saftirik ve son derece iyi niyetli kişiliğine sahiptir. Babasını kaybetmiş, eşi ve çocuğuyla birlikte babasından kalan bir evde yaşamaktadır. Bir gece ansızın köye gökten meteor parçaları düşer. Herkes gece gündüz bu taşları ararken, yüksek meblağlara satılan taşlardan en büyüğünü İrfan bulur. Hal böyle olunca İrfan bir anda köyün en çok konuşulan kişisi olur. İrfan, taşı daha pahalıya satmak umuduyla Amerikalıları beklerken; köylülerin baskısı, ailesinin beklentisi ve daha iyi bir hayata dair içinde filizlenen yoksunluk hissi, onun iç dünyasını derinden sarsar.

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Bu filmin hikâyesi bana Yılmaz Güney’in 1970’te çektiği Umut ve Hikmet Kerem Özcan’ın yönettiği Hakkı filmlerini hatırlattı. Nedeni şu: Film, saf bir köylünün açgözlülüğe kadar varan acımasız hayatına odaklanıyor. Bir yanda fakir bir köyde hayatta kalma mücadelesi, bir yanda da zenginlik uğruna tutunduğu kırık dallar… Zenginlik hayalleri devreye girdiğinde, ardından boğazlaşmalar, kavgalar ve köylülerin aklına uyarak bir şeyleri satmama gibi olaylar da baş gösteriyor. Bununla birlikte açgözlülüğümüz yüzünden sahip olduğumuz her şeyin teker teker elimizden gidişine de tanık oluyoruz.

Anlatım dilinde en sevdiğim yön, senaryonun karakterlerin üzerinde derinleşebilmesi. Bu sinemada sıkça rastladığımız bir durum değil. Senaryo özellikle İrfan karakterinde güçlü bir derinlik oluştururken, diğer karakterler sayesinde hikâye de katman kazanıyor. Ayrıca dipsiz kuyuyu andıran bir tünelin filmin açılış sahnesi olması, daha ilk dakikada enteresan ve tuhaf bir hikâye izleyeceğinizin garantisini veriyor. Film, zenginliği ve açgözlülüğü detaylıca, abartmadan, gerçekçi ve usulca aktarmayı başarıyor. Hikâye beklediğimden çok daha iyi.

Arınç Arısoy’un görselliği ve elbette Emre Sert ile Gözde Yetişkin’in yönetmenliğine geldiğimizde ise rengârenk bir görsellik karşımıza çıkıyor. Pastoral Anadolu köyünün fakir ama gururlu ve umut dolu manzarası yansıtılmaya çalışılmış. Fakat o rengârenk manzara, İrfan’ın açgözlülüğüyle solmaya başlıyor. İrfan’ın iç dünyasını yansıtan kamera açıları, görselliği olabildiğince katmanlı ve bencil bir portreye dönüştürüyor. Filmin sanat yönetimini de anmadan geçmeyelim. Özellikle filmin omurgasını oluşturan büyük taş metaforu üzerinden; baskıyı, gitgide canavarlaşan bencilliği ve sonunda paramparça olan kişiliği oldukça etkili biçimde yansıtıyor. Yönetmen ikilisi, taş ve karakter üzerinden yeni olmasa da sağlam bir anlatım kurmayı başarmış.

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Tolga Böyük’ün tekinsiz ama pek akılda kalmayan müzikleri ve Yalın Özgencil’in huzursuzluk yaratan ses tasarımı da üzerinde durulması gereken unsurlardan. Ses tasarımı, düşen taşlarla değişen hayatı ve karakterlerin tonlamalarıyla pastoral hayatın gerginliğe dönüşümünü başarıyla aktarıyor. Müzikler ise tekinsizliğin ritmini iyi vurgulasa da kalıcılık açısından zayıf kalıyor.

Cem Yiğit Üzümoğlu’nun oyunculuğuna bayıldım. Onun saf ve iyi niyetli bir karakterden yavaşça bencil ve sefil birine dönüşümünü oldukça etkileyici buldum. Yeni Şafak Solarken filmiyle de beğenimi kazanan Üzümoğlu, burada da abartısız bir performans sergiliyor. Aslı İnandık, İrfan’ın karısı rolüyle nazik ama sözünü esirgemeyen bir karakter çizmiş. Ozan Çelik, İrfan’ı açgözlülüğe teşvik eden uyanık tavrıyla filmin yıldızlarından biri olmuş. Pınar Çağlar Gençtürk, İrfan’ın ablası rolünde akıllı bir oyunculuk sergilemiş. Sarp Akkaya ise temiz kalpli enişte rolünde başarılı. Hiçbiri mükemmel değil belki ama hepsi karakterlerini oldukça iyi taşımış. Yine de bir oyuncu daha var ki, onu siz kendi gözlerinizle görün derim.

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Şimdi nihayete erdirme vakti geldi. Sahibinden Rahmet, “ilk filmin günahı”nı taşımayan, köyde geçen gerçek bir olayı kara mizah tonuyla anlatan başarılı bir yapım. Açgözlülüğe bulaşan insanların nasıl paramparça olduğunu, sahip olduklarını nasıl kaybettiklerini güçlü biçimde açıklıyor. Hakkı kadar sağlam, alt metinleri derin bir film. İyi oyunculukları, karakter derinliği taşıyan senaryosu ve huzursuzluk veren ses tasarımıyla filmin tuzu biberi niteliğinde. Çok iyi değil, mükemmel hiç değil ama bir ilk film için gayet ilgi çekici.

Puan: 3,5 / 5

Sahibinden Rahmet: Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...