Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Death by Lightning, ABD’nin 20. Başkanı James A. Garfield’ın hayatını konu alan 4 bölümlük bir Netflix dizisi. James A. Garfield’ı Michael Shannon’ın canlandırdığı dizinin senaristi ve yaratıcı yapımcısı Mike Makowsky olurken, yönetmen koltuğunda da Matt Ross yer alıyor.
Dizi, James A. Garfield’ın başkanlık seçim sürecinden başlıyor; kısa süren başkanlık dönemi ve ona yapılan suikast sonrası ölümünü anlatıyor.

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Bir taraftan James A. Garfield’ın hayatı anlatılırken, diğer taraftan da ona suikast düzenleyecek olan Charles J. Guiteau’nun hayatına değiniliyor. Yani dizi, bu yaşananları iki perspektiften sunuyor bizlere. Guiteau’nun nasıl biri olduğunu ve neden böyle bir şey yaptığını anlayabilmemiz için konuyu ikisinin de gözünden görmek adil bir anlatım olmuş diyebiliriz.
Hatta bana soracak olursanız, Guiteau karakterini canlandıran Matthew Macfadyen o kadar etkileyici bir performans sergiliyor ki James A. Garfield zaman zaman arka planda kalıyor. Tabii bunda Guiteau karakterinin sivri tarafları da oldukça etkili. Deli deli bakışlara, histerik davranışlara, abartılı tepkilere sahip olan karakteri Matthew Macfadyen oynamıyor, adeta yaşıyor. Bu da seviyeyi üst bir noktaya taşıyor.

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Peki bu ikilinin yolları nasıl kesişiyor? Guiteau neden Garfield’ı desteklerken onu öldürmeye karar veriyor? Hepsini konuşalım.
James A. Garfield’ın Amerika seçimlerinde desteklediği aday için yaptığı konuşmadan oldukça etkilenilmesi üzerine; aday olmasa dahi var olan adaylardan daha fazla oy alması ve bunun sonucunda başkan seçilmesi ülkede büyük ses getiriyor. Onu tebrik etmek için yanına gelen kişilerden biri de Amerika’nın başkan seçimleri sırasında kendisine bir pozisyon arayan Guiteau oluyor. Sırf Garfield onunla tokalaştığı için ilk kez önemli bir kişi tarafından görüldüğünü hissediyor.
James A. Garfield’ın savunduğu ilkeler göz önüne alındığında Guiteau, Garfield’ı ulaşılabilir biri olarak görüyor. Ve onunla konuştuğunda kendisine güzel bir pozisyon ayarlanacağına o kadar inanıyor ki bu büyük beklentiler beraberinde çok daha büyük bir hayal kırıklığını ve nihai sonu getiriyor. Garfield, kendisini halka bu kadar kolay ulaşılabilir kılmasının tehlikeleriyle uyarıldığında ise diziye de ismini veren o cümleleri söylüyor: “Yıldırım çarpmasından ölmek gibi suikastlardan da korunmak imkansız. İkisi için de çok endişelenmemek lazım.”

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Diziyi izlemeden önce Garfield’ın hayatıyla ilgili araştırma yaptığımda, ona suikast düzenleyen Guiteau’nun onun çok büyük bir hayranı olduğu yazıyordu. “İnsan neden bir hayranının saldırısına uğrar ki?” demiştim.
Ancak diziyi izledikten sonra anlıyoruz ki Guiteau, Garfield’ın çok da büyük bir destekçisi değildi aslında. Çünkü Guiteau sadece kendini bir yere ait kılmaya çalışıyordu. Kendi hayatında hiçbir başarı elde edememiş, çevresine hiçbir yararı olmayan, hatta bir bakıma çok bencil yaşayan birisi. Böyle bir hayatın içindeyken Garfield’ın onun karşısına çıkması ve onu görmesi, aslında onun da birileri tarafından kabul görebileceğine inandırıyor. Bu da Guiteau’nun kendisini daha da önemli biri olarak görmesine sebep oluyor.
Sadece o da değil, başkanla görüşme fırsatı bulan herkes kendi yeteneklerine bile bakmadan kendisine mevki ister hale geliyor. Bu da o dönem insanının bu yenileşme sürecine ne kadar uzak olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Garfield’ın halkla görüşmek istemesi ve kendisini halka ulaşılabilir biri olarak sunmasındaki temel istek, halkı daha iyi tanımak, anlamak ve ihtiyaçları görmekken; içinde bulundukları toplum ben merkezli hareket ederek sadece kendilerine koltuk kapma derdine düşüyor.
Bir kere daha anlıyoruz ki ne kadar idealist olursanız olun, eğer içinde bulunduğunuz toplum bu bakış açısından uzak, sadece gündelik dertlerin çözülmesini bekliyorsa o toplumun bu teorik inançtan önce ihtiyaçlarının karşılanması ve refah seviyesinin yükseltilmesi gerekiyor. Belki başkanlık süresi uzun olsaydı ülkesi için birçok şeyi değiştirebilirdi, ancak bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz.
Gelelim Guiteau’nun onu öldürmeye karar verme anına.
Guiteau, Garfield’ın onun istediği konuma başkasını atadığını öğrenince bütün beklentileri ve hayata dair umutları da yıkılıyor. Halihazırda iyi olmayan ruh sağlığı bu durumla birlikte iyice bozuluyor. Onu öldürmenin bütün halk için yapılacak çok önemli bir eylem olduğuna inanmaya başlıyor ve iki el ateş ederek Garfield’ı yaralıyor.
Dönemin şartlarına baktığımızda, tıbbın yeteri kadar gelişmemiş olması ve doğru bir tedavi uygulanmaması sonucu Garfield bir süre sonra vefat ediyor. Onunla birlikte seçimlerde yer alan kişiler de kısa sürede siyaset içinde unutulup gidiyor. Geriye, savunduğu ama gerçekleştirmeye zamanı olmadığı fikirleri kalıyor.

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Dizide her ne kadar kısa kısa bahsedilse de Garfield’ın ideolojik karakterini bence yeteri kadar baskın görmüyoruz. Kurduğu cümlelerin gücüne baktığımızda onu, bu cümleleri daha yüksek sesle savunurken izlemek isterdim. Aile hayatına yer verilmesi, onu siyasi kişiliğinin haricinde de bizlere sunarken; bir de çocukluğuna ve onu bu düşüncelere iten hayat yolculuğuna en azından geriye dönüşlerle daha fazla yer verilebilirdi.
Death by Lightning’in en beğendiğim yanı ise;
Dizide kullanılan çekim renkleri, o dönemin gerçeklerini seyirciye yansıtmak konusunda oldukça etkili. Mesela akşamları sadece mumların ve gaz lambalarının ışığının kullanılması; günlük yaşantıda da toprak tonlarının baskın olması o dönemin ruhuna bizleri kolayca sokuyor. Anlatılan dönemin samimiyetini, olması gerektiği kadarıyla seyircinin alması sağlanıyor. Bu sadece çekim renklerinde değil, aynı zamanda dönem kıyafetlerinde de aynı özeni barındırıyor.
Netflix dizilerini birçok konuda eleştirebilirim ama dönem işleri için oluşturulan mekanlar ve kostümler konusunda büyük bir emek verildiğini söylememiz gerekiyor.

Death by Lightning: Kısa Süren Başkanlığın Beklenmedik Sonu
Death by Lightning ile ilgili genel birkaç cümle söyleyecek olursam; sadece bir başkanın hayatını değil, bir dönemi anlamak üzerine film tadında bir mini dizi olmuş. Biyografi sıkıcılığından uzak, bazı detaylar atlanarak işlense de James A. Garfield’ın başkanlık sürecini olabildiğince yalın bir şekilde izleyiciye sundukları bir dizi olmuş.
Merak edip izlemek isteyenler için şimdiden iyi seyirler.