Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri The Life Ahead: İki Irk, İki Din, İki Kültür, Benzer Acılar

The Life Ahead: İki Irk, İki Din, İki Kültür, Benzer Acılar

Yazar: Zeynep Polat

The Life Ahead: İki Irk, İki Din, İki Kültür, Benzer Acılar

Hüzün dolu The Life Ahead filmi 13 Kasım itibariyle Netflix üzerinden izleyiciyle buluştu. 86 yaşındaki İtalyan oyuncu, Hollywood efsanesi Sophia Loren on yıl aradan sonra oğlu Edoardo Ponti’nin yönettiği bu film ile sinemaya dönüş yaptı. Romain Gary’nin ‘Onca Yoksulluk Varken’ kitabından uyarlanan filmin başrolünde Sophia Loren’e ilk defa kamera karşısına geçen 16 yaşındaki İbrahima Gueye eşlik ediyor. The Life Ahead’in İtalya’nın yabancı dilde Oscar adayı filmi olması bekleniyor.

Madam Rosa (Sophia Loren), çocukluğunda Holokost soykırımını yaşamış ve sağ kurtulmuş yaşlı bir Yahudidir. Madam Rosa’nın geçimini sürdürebilmek için paraya ihtiyacı vardır. Bu yüzden evini bir bakımevi gibi kullanarak para karşılığında seks işçilerinin çocuklarına bakmaktadır. Bir gün 12 yaşındaki Senagalli Müslüman göçmen çocuk Momo (İbrahima Gueye) tarafından soyulur ve bu soygun onu gerçekten sinirlendirir. Momo’ya sahip çıkan kişi Madam Rosa’nın doktoru çıkar ve doktor ondan para karşılığında bir süre Momo’ya bakmasını ister. Yaşlı kadın paraya ihtiyacı olduğu için bu teklifi kabul eder. Son derece somurtkan ve mutsuz bir çocuk olan Momo, istemediği bir şekilde Madam Rosa’yla yaşamaya başlayınca mutsuzluğu katbekat artar. Madam Rosa da kendisini soyan bir çocuğa bakmaktan hoşnut değildir. Ancak zamanla ikisi de zorlu ve yalnız yaşamlarında birbirlerine muhtaç olduklarını anlar.

Madam Rosa, Yahudi soykırımından kalan kötü anılarını unutamayan, çocukluğu kötü geçmiş bir kadındır. Hala küçükken yaşadığı olayların etkisindedir ve çoğu zaman huzursuzdur. Yaşlı kadın, çocukluğunda yaşadığı olaylardan dolayı sevgi görememiş bu yüzden sevgisini baktığı çocuklara göstererek bu ihtiyacını karşılamaya çalışır. Filmde geçmişte yaşadıklarından çok bahsedilmese de mükemmel oyunculuğu sayesinde ruh hali seyirciye başarıyla aktarılıyor.

Momo küçük yaşta babasının annesini öldürmesiyle öksüz kalmıştır. Sürekli annesiyle olan anılarını hatırlayarak annesini özler ve bu özlem onu asabi bir çocuk haline getirmiştir. Son derece zeki bir çocuk olan Momo, maddi olarak kendine bakabilecek kadar ticaretten anlar. Ancak aynı zamanda annesine olan özlemiyle psikolojik olarak yıpranmış ve sevgiye ihtiyacı olan bir çocuktur. Düşünde kurduğu kaplan figürü onun için annesini temsil eder, sürekli o kaplanla oyunlar oynadığının hayalini kurar. Madam Rosa’yla yaşamaya gönüllü değildir ve beraber yaşamaya başladıklarında onu hiç anlamaz, bir süre anlaşamazlar. Zaman geçtikçe Madam Rosa’nın da gösterdiği sevgiyle ona yakınlık duyar. Yaşlı kadının dünyasına girdikçe onun da kendi hislerine benzer duyguları olduğunu, benzer yalnızlıkları ve duygusal boşlukları olduğunu fark eder. Annesinin özlemini onunla kapatmaya çalışır, onu annesi gibi sever.

Film boyunca bu ikilinin bazen gerilen, bazen gülümseten ilişkilerini ve zamanla aralarında oluşan duygusal bağı seyrediyoruz. Başarılı oyunculukların filmin başarısında büyük bir etkisi var muhakkak. Yaş farkı bu kadar fazla olan iki başrolün beraber çalışması her zaman kolay değildir. Ancak yönetmen, Sophia Loren’e eşlik edecek oyuncu üzerine çok çalışıldığını söylüyor; başarılı bir sonuç elde edildiğini söyleyebilirim. Filmde birbirinden çok farklı iki karakteri izliyoruz. Irk onları ayırıyor, din onları ayırıyor, kültür onları ayırıyor; ama ikisi de bir şekilde hayata tutunmayı başarıyor. Film belli bir kesimin yaşam tarzını, koşullarını başarıyla yansıtıyor. Bu sayede ailesi olmadan başka bir ülkede göçmen çocuk olmanın nasıl bir his olduğunu güçlü bir empatiyle anlamamızı sağlıyor.

Filmi anne-oğul ilişkisine farklı bir bakış açısı getirmiş. Ayrıca zorluklar yaşamış bir çocuğun hayata tutunuş hikâyesi beni çok etkiledi. Sıkılmadan izlediğim film, uyarlandığı kitap hakkında da merak uyandırdı. Oscar aday adayları arasında oldukça iddialı bir film olduğunu düşünüyorum.

The Life Ahead: İki Irk, İki Din, İki Kültür, Benzer Acılar

Zeynep Polat’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

3 Yorumlar

Avatar
Merve 14/11/2020 - 14:05

Çok güzel bir inceleme olmuş bayıldım yazıya

Yanıtla
Avatar
Pırıl 14/11/2020 - 15:46

Filmin güçlü hissiyatını yazınızda da hissettim, teşekkürler.

Yanıtla
Avatar
Hatice 15/11/2020 - 14:42

Kaleminize sağlık, güzel bir inceleme olmuş.
Ama O… Çocukları filmiyle olan benzerliklerine değinmemişsiniz 🙂

Yanıtla

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...