Happening: Genç Bir Kadının Çaresizliği Üzerine (Filmekimi Özel)
Kürtaj; Fransız yazar Annie Ernaux’un aynı adlı kitabından uyarlanan, yarı otobiyografik öykünün yönetmen koltuğunda Audrey Diwan’ı görüyoruz. 1960’lar Fransız taşrasında geçen bu öyküde kahramanımız Anne, 23 yaşında ve isteksizce hamile; ancak bu konuda bir şeyler yapmaya kararlı olsa da dünyasındaki her kapıyı kendisine kapalı bulur.
Kürtajın yasak olduğu, yapan hekimin ve yaptıran kadınların, bu suça ortak olan herkesin yargılandığı bir zamanda genç ve üniversite son sınıf öğrencisi başarılı Anne; tek gecelik bir ilişkisi sonucu hamile kalıyor. Kürtajın yasak olduğu bu zamanlarda Anne, maalesef kendi başının çaresine bakmak zorunda. Hamile olduğunu öğrendiği ilk anda önce kendi doktoruna başvuran Anne, doktorundan ret cevabını aldıktan sonra başka bir doktora başvurur ancak bundan da sonuç alamaz. Kendi yöntemleri de başarısız olunca, aynı şeyi yaşamış arkadaşından yardım alan Anne bir kadına gider.
Bir çözüm arayışında olan Anne, bu uğurda birçok şeyi kaybeder. Akademik başarısı tehlike altındadır, arkadaşları ona sırtını döner. Gözlerinden çaresizliği okuduğumuz Anne kendi hislerini başarılı şekilde seyirciye aktarıyor. Bu genç kadının korkularına, acılarına şahit olurken empati kurmadan kendinizi geride tutamıyorsunuz. Kürtaj erişimi konusunu açıkça ele alan, duygusal açıdan zorlu ve zekice kurgulanmış bir film. “Kürtaj” didaktik, retorik ya da politik olmadan, kadınların bedenleri üzerindeki kontrolünü reddetmenin risklerini güçlü bir şekilde anlatıyor.
Aynı yönetmenin 2019’da çıkan “Losing It” filmi de tıpkı “Kürtaj” gibi dramayı abartmadan, sade şekilde seyirciye işleyen, mesaj kaygısı gütmeyen bir filmdi. Kürtaj’ı da güçlü bir drama haline getiren yine yönetmenin bu kararı, tarzı oldu. Filmi bu kadar iç burkucu hale getiren, Anne’in hayatının altüst olduğu üzerine genel sessizliktir, çünkü onun kötü durumunu paylaştığı birkaç kişi bile çoğunlukla geri çekilip onu doğanın kendi akışına bırakması için teşvik eder.
Bu zor süreçte yalnız kalması da Anne’in öyküsünü daha da dramatik hale getiriyor. Genç kadınların o zamanlarda neler yaşadığını, kaç kadının bu yüzden hayatını kaybettiğini düşünmek bile seyirciyi geriyor ve oldukça üzüyor. Bu duygulara ve çaresizliğe şahit olmak, oldukça ağır geliyor, film adeta yutkunması zor bir hikaye. Senaryonun gerçekçi olması ve iyi oyunculuklar sayesinde bu hikaye sarsıcı bir hal almayı başarıyor.
“Kürtaj” o kadar hassas, yumuşak bir şekilde kayıta alınıyor ve oynanıyor ki; Anne’in artan korkusu, durumunun gittikçe çaresiz bir hale gelmesi filmde daha da belirginleşiyor ve sonunda tamamen gerçekçiliğe dayalı bir dehşet alanına dönüşüyor. Anne, içinde büyüyen embriyo üzerinde fiziksel kontrol sağlamaya çalıştığında bile, vücudu tahmin edemeyeceği veya yönetemeyeceği şekillerde tepki veriyor: Empatik bir kadın bakışıyla samimi ama sömürücü olmayan bir şekilde çekilmiş. Filmin bu üç özelliği öne çıkıyor; sert, içgüdüsel ve canlı bir görüntü oluşturması. Güvenli olmayan, gizli kürtajların tehlikeleri için uyarıcı bir hikaye. Bununla birlikte, Anne’e -genellikle erkekler tarafından- savaşmayı bırakıp vücudunu yasalara teslim etmesinin söylendiği tekrarlanan durumlar da filmin kalan öğeleri kadar korkunç.
Ekranda asla çekingen davranmayan başrol Anamaria Vartolomei, bu zorlu rolü cesur yüzüyle ekrana taşıyor. Anne’de büyüyen çaresizlik havasını kontrol altında tutan gergin ve ısrarlı bir mücadele duygusu var. Diwan ve görüntü yönetmeni Laurent Tangy, değişen gerginlik seviyelerinde yüzünü yakından inceliyor ve nadiren onu gölgede bırakıyor. “Kürtaj” görsel olarak, serin bahar ışığı ve kızaran pastel tonlarla karakterize ediliyor, kahramanımızın umutsuzluğuna aldırış etmeyen bir dış dünyanın güzelliği, acımasız bir hatırlatıcı olarak seyirciye tokat gibi çarpıyor.
Happening: Genç Bir Kadının Çaresizliği Üzerine (Filmekimi Özel)