The Mandalorian: Sezon 2 Bölüm 1 İncelemesi
İlk sezonuyla birlikte bırakın Star Wars hayranlarını, Star Wars’u hiç izlememiş olanları bile etkisi altına alan hatta hiç bilmedikleri bu evreni sevdiren The Mandalorian’ın 2. Sezonu bu gün başladı. Star Wars yapımlarını sevmekle sevmemek arasında kalan ben, bu diziye niye bu kadar aşık olduğumu inanın ki bilmiyorum. Ama insanı ister istemez içine çeken bir yapısı olduğu gerçek. Sanırım diziyi övmeyi bırakıp ikinci sezonun birinci bölümüne geçmenin zamanı geldi artık, ne dersiniz?
Geçen sezon heyecanlı bir yerde bıraktığımız The Mandalorian’ın 2. Sezonu da oldukça heyecanlı başladı. Mando’nun The Child ile olan yolculuğu bu sezon da devam ediyor. The Child’ı kendi türüne kavuşturmak için uğraşan Mando, son kalan Mandalorianların yerini öğrenmek için ıssız bir yerde bulunan dövüş kulübüne gidiyor. Tabi ki Mando’nun olaysız bir şekilde bilgi alıp yoluna devam edeceğini hiçbirimiz düşünmemişizdir. Mando’nun, onu soymak ve değerli Beskar zırhını ele geçirmek isteyenlerle olan mücadelesi açıkçası beni pek tatmin etmedi. Özellikle geçtiğimiz sezon gördüğümüz dövüş sahnelerini düşünürsek, bu sahne onların yanına yaklaşamayacak kadar kötü bir sahneydi. Neyse bu sahneyi geçelim ve devam edelim. Küçük bir dövüşün ardından Mando, diğer Mandalorian’ın yerini öğrenir. Ve yolumuz Star Wars serisinin önemli yerlerinden biri olan Tatooine’e bir kez daha düşer.
Mos Pelgos, Tatooine’de bir maden şehri. Mandalorian’ın olduğu iddia edilen şehir. Savaştan sonra yıkılmış, talan edilmiş ve haritalardan silinmiş bir şehir. Ancak tabi ki burada da bir yerleşim ve bu yerleşimde yaşayanlar var. Mando, girdiği ilk mekanda kendisine benzeyen birini görüp görmediklerini sorar ve ardından Şef dedikleri kişi mekana girer. Şef gerçekten de Mandalorian zırhı giyiyordur ancak Mando’nun düşündüğü gibi Mandalorian değildir. Mando, zırhı kendisine teslim etmesini ister, Şef ise buna karşı çıkar. Ve tam bu nedenle kavga edecekleri sırada kumda yüzen Krayt Ejderhası şehirde deprem etkisi yaratır ve kavgayı bir nevi önlemiş olur. Bu olayın ardından evrenin mottosu diyebileceğimiz karşılıksız iş yapılmaz sözünü tekrar hatırlarız. Tabi ki Şef Mando’ya zırhı verecektir ancak bir şartla. Krayt Ejderhası’nı yok etmesine yardım ederse zırhı Mando’ya teslim edecektir. Mando da gariban herkese iyi niyetle yaklaşıyor malum Şef’e de “Hayır, ver şu zırhı hemen!” diyemediği için tamam yardım ederim diyor.
Mando ve Şef, Krayt Ejderhası’nı öldürmek için yola koyulur. Yoldayken Şef, Mandalorian zırhını nasıl bulduğunu ve Mos Pelgos’u nasıl kurtardığını anlatır. Bir süre sonra ise yolları Kum Halkı tarafından kesilir. Mando, onların dilinden anladığı için (bir şeyden de anlama be adam) iletişim kurar ve Krayt Ejderhası’na karşı birlik olurlar. Ejderha’yla mücadele etmek için çok az olduklarını fark eden Mando ve Şef, Mos Pelgos halkını ikna etmek için şehre döner. Ama ortada bir sorun vardır. Kum Halkı, sürekli olarak Mos Pelgos’u ve şehrin madenlerini yağmalıyordur. Ve ejderhaya karşı birlikte mücadele etmeleri gerekiyordur. Buna rağmen halkı ikna ederler ve hep birlikte Ejderha’yı avlamaya giderler. Tüm planları yaparlar, tuzakları kurarlar. Artık kalan tek şey ejderhayı dışarı çıkarmaktır. Ejderha dışarı çıkmıştır çıkmasına ama ejderha da normal ejderha değil ki biraz patlamayla ölsün.
Ne yapacaklarını bilemeyen ekibimiz her şeyiyle saldırmaya ve bir yandan da kaçmaya başlar. Mando’nun ise aklına son anda bir fikir gelir. Ejderhayı içerden patlatmak! Daha önceden bomba yükledikleri mamutla beraber kendisini ejderhaya yedirtir. Daha sonra ejderhanın derisini delerek kendisini dışarı atan Mando, içeride kalan bombaları patlatır ve canavarı öldürür. Mandalorian zırhını da alır ve tekrar yollara düşer…
Bu arada seriye hakim olanları heyecanlandıran ayrıntıyı sona bırakmak istedim. Şef’in giydiği zırhın Boba Fett’in zırhı olduğunu sanırım söylememe gerek yoktur. Boba Fett’i de dizide göreceğimizi onayladıkları için zırh benzerliği değil de direkt onun zırhı olduğunu anlayabiliriz. İlk bölümden bunu bize vermeleri de gerçekten çok mutlu etti beni. Bir diğer herkesin merak ettiği karakter, The Child. Çocuğumuz, bu sezon da şirinliklerine devam ediyor. Bu bölümde net bir rolü olmasa da sahnelerde yaptığı küçük hareketler bile bizi ‘aman aman da hanimiş, çen büyüyünce yoda mı oycan’ gibi söylemlerde bulunmaya itiyor.
Uzun lafın kısası, mükemmel bir ilk sezondan sonra, ikinci sezona da mükemmel diyebileceğim bir başlangıç yaptık. Bu sezon evrenin biraz daha içine gireceğimizi ve özellikle Star Wars film serisine de çokça atıfta bulunulacağını düşünüyorum. O yüzden izlememiş olanların filmleri izlemesini şiddetle tavsiye ederim. Gelecek hafta görüşmek üzere!
The Mandalorian: Sezon 2 Bölüm 1 İncelemesi
Oğuzhan Güre’nin Diğer Yazıları İçin Tıklayın.
