Anasayfa İncelemelerDizi İncelemeleri Firefly Lane: Gerçek Bir Dostluk Hikayesi

Firefly Lane: Gerçek Bir Dostluk Hikayesi

Yazar: Nisa Nur Gönültaş

Firefly Lane: Gerçek Bir Dostluk Hikayesi

3 Şubat 2021 tarihinde yayınlanan dizi Kristin Hannah’ın aynı isimli eserinden uyarlanmış. Maggie Friedman tarafından Netflix için oluşturulmuş dizi oldukça zengin bir oyuncu kadrosuna sahip. Başrolleri, sitcom ve romantik komedilerden tanıdığımız Sarah Chalke ve pek çok başyapıtta yer almış Katherine Heigl oynamakta. 

Hikaye Tully’nin akli dengesi çok yerinde olmayan annesiyle anneannesinin yanından ayrılıp, Firefly Lane yoluna taşınmasıyla başlar. Tully okula yazıldığından beri farklı aurası ile herkesin gözdesi olmuş okulun popüler kızıdır. Kate’in ise tek arkadaşı kitaplarıdır. Komşu olan ikili Tully’nin başına gelen olaydan sonra daha çok kaynaşır ve 1974’den günümüze kadar uzanan o arkadaşlık hikayesi ortaya çıkar.

Diziyi dört aşamada izliyoruz. İlkinde ikilinin arkadaşlıklarının ilk adımlarını, yani gençliklerini izliyoruz. İkinci aşama ise Tully ve Kate’in 1980’ler de aynı şirkette işe girmesini ele alıyor ve bu aşama bizi bir sonraki aşamaya hazırlıyor. Üçüncü aşamada ise artık 40’larına gelmiş ikiliyi izliyoruz. Kendine güzel bir aile kurmuş Kate’i ve hayallerinin peşinden giderek ünlü bir sunucu olan Tully’i görüyoruz. Son aşama, ilk üç kısımdan biraz farklı ilerliyor. İlk üç kısımda farklı yılların aynı zamanlarında neler yaptıkları anlatılırken son aşamada ise tek bir günlerini seyrediyoruz.

Bu sayede son kısımda üç farklı diziyi sanki aynı anda izlemiş gibi oluyoruz ve karakterlerin hayatlarına, kişiliklerine, psikolojilerine daha da hakim olabiliyoruz. Benim dizide en sevdiğim kısımlardan biriydi bu, karakterleri yakından tanımak diziyi daha eğlenceli kıldığı kadar izleyiciyi de olay akışına dahil ediyordu ve diziye yabancı kalmıyorduk.  

Yukarıda da değindiğim gibi kafamızı karıştıran bir bölüm var: dördüncü kısım. 2005 yılını anlatan ve cenaze töreninde geçen bu son aşama, dizinin ikinci bölümünde karşımıza çıkmıştı aslında. Kate ve kızı bir cenazeye gidiyorlar. Fakat Tully’i göremiyoruz ve arkasından Marah’ın ‘’Tully teyzeyi özlüyorum’’ demesi akıllara “acaba Tully’e bir şey mi oldu?” sorusunu getiriyor. Sonrasına Irak’a gideceğini söylediği için tahmin listemize Ryan’da ekleniyor. Özellikle 2003 yılbaşı gecesinde yaşanan patlama, bahçede oturan Kate ve Tully’in ısrarla çalan bir telefonu duymaması olayı daha şüphe çekici yapıyor. Ancak son bölümde, önümüze koydukları bu soru işaretlerinin bir şaşırtmaca olduğunu anlıyoruz; vefat eden kişi aslında Kate’in babası Bud’mış. Fakat aklımızı hala bir fikir kurcalıyor “Tully nerede?” 

Sorumuza bir cevap alıyoruz almasına ama içimiz rahatlamıyor. Cenazede karşılaşan ikili birbirlerinin yüzüne bakmadan ilerliyor. Sonrasında tekrar karşılaştıklarında ise Kate’in Tully’e “neden hala gitmedin, herkes senden nefret ediyor yaptığın şeyi affedemeyiz…” gibi sözler sarf ediyor. Ne kadar düşünürsem düşüneyim cevabını bulamadığım bir soruyu ortaya çıkarıyor: Tully ne yaptı?  Dizi boyunca ikili, her türlü zorluk karşısında bile daima birbirlerine  dönmüşken ne olmuş da samimiyetlerini yitirmiş olabilirler? Bu koca soru işareti ikinci sezonun habercisi niteliğinde. Devam sezonunu sorularıma cevap bulmak adına heyecanla bekliyorum.

Dizi, aile, bağ, aidiyet, çocukluk, sevgi, yalnızlık, ebeveynlik, güven, saygı, sınırlar ve mahremiyet gibi birçok kavramı işliyor ve aktarımlar üzerinden anlatıyor. Hangi duygusal ihtiyaçların nelerle ikame edildiğini/edilebileceğini özetlemiş. Bilinçli olarak üzerine düşünülmez, çalışılamaz, eksikliği giderilmezse hayat boyu düzeltilemeyecek olan, kendimizi gerçekleştirmemize engel olabilecek bazı duygusal çıkmazları işliyor ve hayatımızda nelere mal olabileceğini gösteriyor. 

Babasını hiç tanıyamaması, annesinin yaşam tarzıyla ona yaşattığı utanç, tecavüze uğraması… gibi olaylar Tully’nin sevgi açlığının nedeni. Travmatik olaylar yaşamış olan Tully’nin hayatı aslında Kate ile düzelmeye başlar. Fakat istemsizce Kate’in hayatını işgal eder ve kendi eksikliklerini Kate’in hayatı üzerinden kapatmaya çalışır. Bu da zaten çok sesi çıkmayan Kate’i daha çok dibe iter. Burada aslında önemli detay aileleriydi, eğer onlar bir sınır koyabilseydi durum bu kadar ilerlemezdi. Fakat alkolik bir aileyle büyüyen bir annesinin olması, abisinin ise sırrını paylaştığı tek kişinin Tully olmasıyla Tully’i Kate’den ön plana çıkıyor. Konser sahnesinde annesinin “tarihi unutmuşum” diye yalan söylemesinden ya da abisinin düğününde Kate yerine Tully’nin konuşma yapmasını istemesinden de anlayabiliriz bunu.

Aslında Ryan ve Kate’in ilişkisi de bu yüzden yürümüyor. Tully hayatlarına o kadar çok karışıyor ki Ryan işgal edildiğini hissediyor ve bundan rahatsız oluyor. Hatta Tully’e “bu bebeğin babası benim!” diye bağırıyor. Ryan ve Kate birbirlerini sevmelerine rağmen Ryan’ın Irak’a gitme ve “hayallerimi gerçekleştirmem, önce ben olmam gerek” demesi tam olarak bunu kanıtlıyor. “Senin eşin, Marah’nın da babası olmaktan öte olmalıyım” diyor. Çünkü zaten o konuma itiliyor; eğer Kate bu işgali fark etseydi ve önlemini alsaydı çok farklı bir hikaye izleyebilirdik. 

Dizide sevdiğim diğer özelliklerden biri ise yıllar arasındaki geçişler oldu başarılı bir şekilde küçük detaylar ile olayları birbirine bağlayarak dizinin temposunu dinamik tutmuşlar. 

Bence dizide duygusal ve samimi olduğu kadar toksik ve psikolojik bir yapım. Küçükken başımıza gelen bazı olayların bütün hayatımızı etkilediği gerçeğini hepimiz biliyoruz. Fakat dizi sadece bununla da kalmıyor; bizi sorunun temeline götürüyor. Zamanla etkilerini gösteriyor, nasıl önlem alınması gerektiğini bile gösteriyor -ki önlem alamadılar- ve önlem alınmadığında en nihayetinde nasıl bir sona ulaşıldığını gösteriyor. Bir nevi izleyiciyi psikolog koltuğuna oturtuyor ve sanki karşı koltuktaki hastamızı dinliyormuşçasına hayatlarını izletiyor. Senaryosunun bu yüzden çok başarılı olduğunu düşünüyorum, hikayeyi böyle izlemek kesinlikle farklı bir bakış açısı kazandırarak seyir zevkini artırıyor.

Firefly Lane: Gerçek Bir Dostluk Hikayesi

Nisa Nur Gönültaş’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

1 Yorum:

Avatar
Kevser 13/02/2021 - 06:55

👏👏

Yanıtla

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...