Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Collective: Dev Sağlık Skandalı (İKSV Özel)

Collective: Dev Sağlık Skandalı (İKSV Özel)

Yazar: Aylin Şahin

Collective: Dev Sağlık Skandalı (İKSV Özel)

28 Şubat 2020’de aynı anda 40 farklı şehirde Romanya’da gösterime giren Collective sinemalar pandemi dolayısıyla kapanana kadar gösterimde kaldı. 2020 yılı boyunca EFA, DocAviv, Montpellier Mediterranean FF, Sofya, Zürih, Tromso gibi çeşitli ülkelerin çeşitli festivallerinden çoğu “En İyi Belgesel” olmak üzere birçok ödülle ayrılan film, İKSV film festivalinin ocak seçkisinde izlediğim başyapıta en yakın belgeseldi. Filmografisini zaten çeşitli belgesellerin oluşturduğu Romanyalı yönetmen, senarist ve görüntü yönetmeni Alexander Nanau kendine has sinemasının dördüncü belgesel filmiyle beni büyüledi.

Küresel bir pandemiyle baş ettiğimiz bu dönemde Romanya’daki büyük bir sağlık krizini ve beraberinde gelen dev skandalı ortaya çıkararak hükümet ile sermaye sahiplerinin işbirliği yaparak binlerce insanın hayatını nasıl tehlikeye attığını gözler önüne seren film aynı zamanda bu dönemden bize tanıdık gelecek kalıplar da kullanıyor. Ülkenin ekonomik ve siyasi güç durumunu, yapılan yolsuzlukları, yalanları ve propagandalarıyla ilgili her bir detayını eksiksiz, son derece çarpıcı ve kurgusal olmayan diliyle veren Nanau, Rumen Yeni Dalgası anlatı özelliklerinden de bol bol faydalanıyor.

 

Çavuşesku rejiminin 1989’da düşüşünden beri Romanya’da yolsuzluk zaten yaygın ve günlük yaşamda bile yerini almış durumda. Bu Avrupa Komisyonu’nda afallamaya neden oluyor ve bu yolsuzlukların üstesinden gelmek için bir dizi eylem ve reform başlatılıyor. Bu eylem ve reformlardan biri de aslında belgeseldeki olayla yakından bağlantılı.

Romanya’nın başkenti ve en büyük şehri Bükreş’teki filme de ismini veren “Colectiv” adlı gece kulübünde 30 Ekim 2015’te çıkan bir yangınla başlayan belgesel, yanıkları ölümcül olmasa da neden pek çok hastanın hastanelerde hayatını kaybettiği sorusunun peşine düşülmesiyle devam ediyor. Bahsedilen yangında 27 kişi ölü ve 100 kişi yaralı bulunuyor fakat tedavi amaçlı hastaneye getirilen yaralılar beklenmedik biçimde hayatını kaybediyor. Bu arada bu olayla ilgili cep telefonuyla çekilen görüntüler çok dehşet verici. Nanau bu noktada rahatsız edici olmaktan kaçınmıyor ve bize adeta yaşanan kan dondurucu olayı koltuklarımızda tekrar yaşatıyor.

Yaralıların beklenmedik ölümleriyle öfkeli ve üzgün cenaze yakınları bunu bir skandal olarak görüyor ve hukuki işlemlerle çözüme kavuşturmayı umut ediyor. Sağlık Bakanlığına konuyla ilgili başvurup cevap talep ediyorlar. Bu sırada hastanedeki bir ihbarcı Romanya gazetesi Gazeta Sporturilor’la kontakt kuruyor ve skandalın gerçeklerini en ufak detayına kadar ortaya çıkarabilmek için bu araştırmacı gazeteci ekibi görevlendiriyor.

Muhabirler hastanenin olumsuz koşullarını, defolu, denetlenmemiş, işlevselliğini kaybetmiş parçalarını, sterilizasyon problemlerini ve bu problemler sonucunda ölümcül ve bulaşıcı hastalıkları yayan bakteriler için oluşan yaşam alanlarını, şok edici ifşaatlarla birlikte tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarırken; hükümet güçleri işlerine gelmeyen ayrıntıları gömmeye, göz göre göre yapılan ihmallerin üstünü kapatmaya çalışıyor. Bürokratik çürümenin bir toplumun sağlık kadar önemlileri de dahil olmak üzere her yönünü nasıl etkilediğini ve bu çürümenin karşısına çıkabilecek inatçı bir medyanın neden büyük bir gereksinim olduğunu tüm şeffaflığıyla görüyoruz.

Collective’in merkezine aldığı gazeteci Catalin Tolontan, soğukkanlı tavrı ve durumu açıklığa kavuşturmak için olan ısrarı ile bir oyuncu olmamasına rağmen bence belgeselin en başarılı performanslarından birini sergiliyor. Mirela Neag, Razvan Lutac, Tedy Ursuleanu, Vlad Voiculescu ve Camelia Roiu gibi olayı bizzat yaşamış, sürecin içinden gelip belgesele dahil olmuş kişilerin kendilerini temsil ettikleri bir kadro var. Bir belgeselden beklentim tamamen bu yöndeydi hep ve Nanau da kurulması gereken kadroyu kurmuş. Aynı zamanda, yangının bizzat kendisinin amatör görüntülerini paylaşması, soruşturmadaki tüm basamakları sınırsız bir gerçeklikle aktarması, filmin yazılıp çizilmiş düzenlenmiş bir senaryosunun olmaması da belgeseli belgesel yapan o realiteyi önümüze seriyor. Her şey gerçek, kurgusal tek bir detay bile yok. Bu anlamda gerçek araştırma gazeteciliğinin önemi de tüm ihtişamıyla ekranımızın içinde ve tekrar bu zorlu zamanlarımızda bize hatırlatılıyor.

Gazetecilikle ilgili şimdiye kadar yapılmış en iyi belgesellerden biri olduğunu ve verdiği derslerle sadece Romanya’da değil evrensel olarak büyük bir anlam taşıdığını düşünüyorum. Collective sizi aynı ölçüde hem öfkelendirecek, hem hayal kırıklığına uğratacak hem de büyüleyecek zorlu bir dakikalar silsilesi. Adeta bir gerilim filminin temposuna sahip bu film yalnızca en iyi belgesellerden biri olmakla kalmayıp yılın en iyi filmlerinden de biri diyebilirim. Nitekim yakın bir zamanda da Romanya’nın Oscar adayı oldu. Collective’e 3 Şubat Çarşamba’ya kadar İKSV film festivalinin çevrimiçi gösterimlerinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler…

Collective: Dev Sağlık Skandalı (İKSV Özel)

Aylin Şahin’in Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...