Bizden Olur Mu: Bunu Saymayalım
Emre Bahadır Çırakoğlu’nun yönettiği ve Murat Dişli – Alper Atalan ikilisinin yazdığı ‘Bizden Olur Mu’ 31 Ocak’ta ilk sezonuyla BluTV’de yayınlandı. Dizinin başrollerinde Komedi Dükkanı ile ünlenen Sarp Bozkurt ve son dönemde Exxen platformunda yayınlanan Leyla ile Mecnun: Yeniden’de kendisinden söz ettirmeyi başaran Deniz Işın yer alıyor. Karakterlerimize Banu rolüyle Başak Gümülcinelioğlu ve Arda rolüyle Berkay Tulumbacı eşlik ediyor. İzleyenlerin kendilerinden bir şeyler bulacakları ve bolca eğlenecekleri dizi, 15-20 dakikalık bölümleriyle tadı damakta bırakıyor.
Hikâyemiz, aşk hayatında bir türlü mutlu olamayan Deniz ve Sarp’ın Clubhouse platformu üzerinden tanışıp buluşmalarını ve bir ilişki kitabı rehberliğinde ilişkilerini bir üst seviyeye çıkarmalarını konu alıyor.
Şimdiye kadar ilişkilerinde umduklarını bulamayan ve bir şeyleri değiştirmek isteyen karakterlerimiz erkekler için ve kadınlar için iki ayrı versiyonu bulunan ‘Aşkın 200 Kanunu’ adlı kitabı okuyarak ilişkilerini sağlam raylar üstüne oturtmaya çalışıyorlar ancak bunu başarabiliyorlar mı, hep beraber şahit oluyoruz.
Karakterlere biraz değinecek olursak Sarp, aşk hayatında pek de şanslı olmayan, ilk bakışta dikkat çekmeyecek ‘sıradan’ bir erkek olarak karşımıza çıkıyor. İlk bölümde Banu’nun bula bula bunu mu buldun tarzı konuşmaları da durumun vahametini anlamamıza oldukça yardımcı oluyor. Deniz ise Sarp’ın tam tersine herkesin dikkatini çekebilecek güzellikte, birçok ilişkisi olmuş bir karakter. Ancak o da bu durumu tersine döndürmek ve ciddi bir ilişkiye yelken açmak istiyor. Durum böyle olunca karakterlerimiz işlerin pek de yolunda gitmediği tatlı, eğlenceli ve herkesin isteyebileceği bir yolculuğa başlıyor.
Oyunculuklar konusunda hem başrollerimiz hem de yardımcı oyuncularımız güzel bir iş ortaya çıkartmışlar. Hem Sarp Bozkurt hem de Deniz Işın karakterlerinin hakkını vermiş diyebiliriz. Ancak şunu da söylemem gerekir ki bazı abartı sahnelerde oyunculuklar biraz yetersiz kalmış, yapaylıktan kurtulamamış. Bunu özellikle Sarp Bozkurt’ta görüyoruz. Bunun nedeninin de Komedi Dükkanı’ndaki oyun tarzı olduğunu düşünüyorum. Donuk yüz ifadeleriyle sevilen Sarp Bozkurt, bazı abartı sahnelerde ifadeleri tam anlamıyla yapamamış. Yardımcı rollerde gördüğümüz Berkay Tulumbacı ve Başak Gümülcinelioğlu da iyi bir performansla karşımıza çıkıyor. Onları da ayrıca tebrik etmek istiyorum.
Başta da dediğim gibi iki karakterimiz de kendisini ciddi ilişki yönünden yeterli görmüyor ve ‘Aşkın 200 Kanunu’ adlı bu kitaba ihtiyaç duyuyor. Duyduklarını sanıyorlar demek sanırım daha doğru olacaktır. Kitaptaki önerilere uyarak kendileri olmaktan çıkan ikilimiz tüm buluşmalarının içine etmeyi bir şekilde başarıyorlar. Bu anlar izlemesi bana en çok zevk veren anlardı. Çoğu sahnede klişe olarak görmeye alıştığımız şeyler bu dizide tam tersine klişelerle dalga geçecek şekilde yazılmış. Bu da diziyi güzel yapan unsurlardan biri. Çoğunlukla ‘sahte’ karakterlerini görmeye alıştığımız Sarp ve Deniz’in her bölüm sahtelikten çıkıp kendileri oldukları sahneler için de bölümlerin en güzel sahneleri diyebilirim. İkili aslında o kadar uyumlu bir çift ki arada kitap olmasa mükemmel bir ilişki yaşayabilecekken kitaba bağlı kalarak ilişkiyi zor duruma sokuyorlar. Bu yönüyle de günümüz sahte ilişkilerine güzel bir eleştiri yapılıyor dizide. Sahte ilişkiler deyince de aklıma Leyla ile Mecnun’daki şu söz geliyor: “İnsanın sevilebilmesi için kendisi gibi olmaması gerekiyormuş. Sevilebilmek için herkes gibi olmak gerekiyormuş.”
Leyla ile Mecnun demişken ‘Bizden Olur Mu?’, Leyla ile Mecnun’un eski versiyonunda çokça gördüğümüz tarzda hicivlerle de gündem eleştirisini başarılı bir şekilde yapıyor. Sedat Peker taklidi, dondurma reklamlarındaki ‘kadın’ unsuru gibi birçok şeyi ele alarak Türk yapımlarında uzun zamandır göremediğimiz hicivi bizlere izletiyor. Bu da ben dahil birçok izleyicinin istediği, yapıldığı zaman da severek izlediği ve hatta dizileri sevdiren bir özellik olarak görülüyor. Ancak şunu da söylemem gerekir ki bu eleştirileri diziye güzel bir şekilde yerleştirmek lazım yoksa amacına ulaşamaz, izleyiciye geçmez. Sedat Peker sahnesi de bana geçmeyen bir sahneydi. Çok zorlama olmuş, bölümün içeriğine uymamış, yapmış olmak için yapılmış bir sahne gibi geldi bana. Daha farklı bir şekilde yapılsa daha etkili olabilecekken biraz zayıf kalmış.
Dizinin en sevdiğim yanlarından bir diğeriyse müzik seçimi. Müzik seçimi o kadar güzel ve diziye uyumlu yapılmış ki bölüm sonlarında çalan şarkıları özellikle açıp dinledikten sonra yeni bölümlere geçtim. Bölümlerin içine yedirilen müzikler de yine aynı şekilde etkileyiciydi. Türk yapımlarında müzik unsuru bu kadar iyi kullanıldığı zaman geçekten çok mutlu oluyorum. Buna örnek olarak yine BluTV’de yayınlanan Çıplak dizisini söyleyebilirim. Bizden Ne Olur ekibi de Çıplak dizisini sevmiş olacak ki 2. bölümde gönderme yapmayı unutmamışlar.
Bizden Olur Mu? zevkle izlediğim, keşke bitmeseydi dediğim içimi ısıtan bir yapımdı benim için. Bu tadını bozmayacaksa ikinci sezonuyla görüşmek dileğiyle. “Bunu saymayalım.”
Bizden Olur Mu: Bunu Saymayalım