Anasayfa İncelemelerFilm İncelemeleri Anima: Kutsal ve Kurban Olan (İKSV Özel)

Anima: Kutsal ve Kurban Olan (İKSV Özel)

Yazar: İdil İnan

Anima: Kutsal ve Kurban Olan (İKSV Özel)

“Eski hayatıma dair hatırladıklarım; parça parça anılar, rüyalar ve bazı hissiyatlardan ibaret.”

Bu cümle ile kulaklarımızı dolduran film; sisli, kalabalık ve gürültülü bir görüntü ile açılış yapıyor.

Bizi ilk başta 38. Uluslararası Efes Selçuk Deve Güreşleri Festivali’ne götürüyor. Develer güreşirken arka planda yemek yiyen, sohbet eden ve güreşi izleyen her yaştan insan görüyoruz. Birlik olma ve sözsüz bir paylaşma hissiyatı izleyiciye yansıtılıyor. Seyircilerin arasında bir süre gezindikten sonra kameranın odağına deve güreşi getiriliyor. Develer adeta sünnet çocukları gibi süslenmiş bir şekilde düşe kalka, insanların ittirmeleri ve fotoğraf çekmeleri ile güreşmeye çalışıyorlar. Her yerlerinden sarkan örtüler, aynalar ve boyunlarındaki ziller, “Ben önemliyim!” diye bağırmakta. Gürültünün hakim olduğu ortamda sürekli olarak güreşi anons eden spiker, festivale katılan önemli isimleri sıralamaya başlıyor. Rütbesi ne olursa olsun herkes “kutsal olan” için bir arada. Güreşin orta yerinde bir kavga kopuyor. “Burası insan güreşi değil ya!”. Filmi sevmemin en büyük sebebi bize göstermiş olduğu samimiyet duygusu. Çekimler doğal, insanlar samimi ve yansıtılmak istenen hisler tamamen çıplak.

Güreşten sonra festival alanına gidiyoruz ve o hareketlilik burada da devam ediyor. Kutsal olan develer podyuma çıkartılarak salına salına tüm süsleriyle yürütülüyor. Jürilerin huzurunda, en süslü deve puanlanıyor. Daha sonra kurban olana geliyoruz; Konya’da Kurban Bayramı zamanına. Kasada taşınan inekleri görürken, yönetmen kendi çocukluğundan hatırladığı köy anılarını anlatmaya başlıyor. Yönetmenin anılarını Akşehir Belediyesi Hayvan Pazarı takip ediyor. Halk inek seçiyor, keçi seçiyor ve kasalarına yüklüyor. Bu karmaşanın içinde adetleri öğrenmesi için küçük erkek çocuklarını yanında götüren babalar da var. Yansıtılan samimiyet hissine herhangi bir köylünün ahırında devam ediliyor. Kimi yerde ineklerini sağan köylü, taze süt ve ekmekler ile kedi yavrularını besliyor.

Filmde yönetmenin de benim de rahatsız olduğumuz kurban sahnesi, hayvanın yakalanması ve ayaklarından asılarak sizin önünüzde bileylenen bıçakla kesilmesi ile karşınıza çıkıyor. Yönetmen de çocukken karşılaşmış ve böyle heybetli bir hayvanın kıskıvrak yakalanarak gözlerinin önünde kesilmesi onun ortamı terk etmesine sebebiyet vermiş. Tabi ki de daha sonra kurban kanını alnına sürmek için geri çağrılmıştır. Çekimlerin çıplaklığı tam da bu noktada, kurbanın girdiği o gergin ruh halini size en iyi şekilde yansıtıyor. Sessiz bir ortamda, sadece gördükleriniz bile kendinizi o hayvanın yerine koymanızı sağlıyor.

“Bedenimin farkına varıyorum. Uzuvlarım bana fazlalık gibi gelmeye başlıyor. Ellerimi ve ayaklarımı nereye koyacağımı bilemiyorum. Kendim olmak çok garip.”

Çoğunlukla Kürtlerin ve Zazakilerin yaşadığı Dersim Bölgesi’nde yolculuk devam ediyor. Dağlarda otlanan inekler ve keçi sürüleri buradaki doğal hayatı vurgulamakta. Kimi zaman çadırların arasında gezerek, kimi zaman keçi sağan yaşlı çifti göstererek bu vurgu devam ettiriliyor. Bana filmde en ilginç gelen kısım: dua eden Zerdüşt idi. Dediklerini anlamak zor da olsa elindekiler için duyduğu şükranı yaratıcıya iletirken tamamen içtenlikle yaklaşıyor. Sahne geçişlerinde sıklıkla gördüğümüz gökyüzü, bulutlar ve dağlar gösterilerek film son buluyor.

Yönetmenin kendi hikayelerini eklemesi ve keçi sağan yaşlı çift ile sohbeti samimiyet derecesinin yükselmesini sağlamakta. 2006 yılından bu yana Uluslararası Sinop Bienali Sinopale’de proje üreten; 2015 yılından bu yana da bağımsız yönetmen olarak film üreten Yusuf Emre Yalçın, kendisini belgesel kareler peşinde koşan bir fotoğraf meraklısı olarak değerlendiriyor. Bu tanımın ona uygunluğu su götürmez bir gerçektir. Anima’da kullandığı görüntüler ne kadar hareketli de olsalar adeta bir fotoğrafmış gibi kadraja alınmış. 2021 yapımı olan film ile kutsal ve kurban olanı tüm çıplaklığı ile izleyebiliyoruz. Emeği geçen herkese çok teşekkürler. Yusuf Emre Yalçın’ının başarılarının devamını diliyorum ve daha sonra ortaya çıkaracağı her işi merakla bekliyorum.

Anima: Kutsal ve Kurban Olan (İKSV Özel)

İdil İnan’ın Diğer Yazıları İçin Tıklayın.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Yorum Yap

Bu internet sitesinde, kullanıcı deneyimini geliştirmek ve internet sitesinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla çerezler kullanılmaktadır. Bu internet sitesini kullanarak bu çerezlerin kullanılmasını kabul etmiş olursunuz. Kabul Et Daha Fazlası...